hepsişifa 4

22 Kasım 2009 Pazar

Ispanağın Faydaları



Temel reisin vazgeçilmez besini içeriğindeki birçok vitamin ve mineralin yanısıra çok yüksek oranda demir ihtiva ettiği için temel reis güç almak için sürekli yiyiyordu safinaz için kabsakalla o kadar kavga etmeye değermiydi bilmiyorum ama ıspnağın doğru tercih olduğu ortada nedenmi?


-Vücut direncini arttırır
-Bilinci kuvvetlendirir
-Yaşlılık etkilerini azaltır
-Kansızlığa iyi gelir
-Kanser düşmanıdır
-Kalp ve damar hastlıklrın oldukç faydalı
-Felce karşı önleyici olarak vücuda yardımcı olur
-İdrar söktürür
-YAra ve yanıkların iyileşme sürecini hızlandırır
-Şeker hastalığına karşı faydalıdır

Yer Fıstığının Faydaları



Yüksek besin değeri içeriklerine sahip olan yer fıstığı gerçekten birçok derde derman......


-Kolesterolü düşürüyor
-Kan şekerini ayarlıyor
-Doymamış yağ asitleri açısından oldukça zengindir
-Normal bitkisel yağların yerine kullanılabilir
-Enerji verir
-Cinsel isteği arttırır
-Vücuda zindelik kazandırır

Üzümün Faydaları



140 dan fazla türü vardır tadı ekşimsi mayhoştur içinde birçok organik asit barındırır şarp üretiminin belkemiği hammadesidir

-İştah açar
-Hazmı kolaylaştırır
-İdrar söktürücüdür
-Vücuda zindelik verir
-TAş düşürmeye yardımcı olur
-Kansere düşmandır
-Cildi güzelleştirir

Karnıbahar ve faydaları




Karnabaharı kullanırken bir miktar karın bölgesinin çevresindeki 4-5 adet yaprağı da beraberinde pişirmenizde büyük fayda vardır. Yapraklarında bol miktarda kansere karşı önleyici olarak görülen beş tane koruyucu etkin madde mevcut. Bunlar sırasıyla alfa-tokoferol (E-vitamini), caffeic asit, kaempferol, phytic asit ve rutin.


Özellikle E-vitamini ve caffeic asit, yapraklarında daha zengindir. Karnabaharın yaprakları bununla da kalmayıp tam yedi tane kataraktı önleyici (anticataract) etkin madde içermektedir. Soğanda ve muzda da kataraktı önleyici altışar adet etkin madde mevcut. Biberiyede bulunan hispiduloside maddesi de kataraktı önleyici önemli aktif bir maddedir. Ayrıca karnabaharın yapraklarında bilinen dokuz tane tansiyon düşürücü (hypotensive) aktif madde bulunmaktadır. Bunlardan en önemli iki tanesi alpha-linolenic asit ve tryptophandır. Karnabaharı tansiyon düşürücü bir ilaç olarak düşünmemek gerekir. Burada vurgulamaya çalıştığım karnabaharın yapraklarının da ne kadar şifalı olduğunu ortaya koymak ve yapraklarının tümüyle atılmamasını önermektir. .

Suyunu atmayın
Karnabaharın diğer bir güçlü özelliği de yirmibir tane antioksidan madde içermesidir. Mutfakta, genel olarak karnabaharın hep karın bölgesi kullanılır ve yaprakları atılır. Halbuki kansere karşı koruyucu ve de antioksidan maddeler özellikle yapraklarında yoğunlaşmıştır. Bu nedenle size önerim karnabaharı kür olarak uygulamaya karar verdiğiniz taktirde bir miktar yapraklarını da kullanmanızdır. Haşladığınız karnabaharın suyunu atmayınız. Çok az su kullanarak hafif ateşte haşlarsanız (en fazla beş dakika), suyunu da servis yapabilirsiniz veya içebilirsiniz. Yapraklarını yemek zorunda değilsiniz, çünkü hemen hemen gerekli tüm etkin maddeler haşlama esnasında fazlasıyla suyuna geçmektedir.

Enfeksiyona karşı etkin
Karnabaharın haşlanması esnasında kendine özgü kokusu yayılır. Pişirilmiş kokusu, pek çok insana hoş gelmemektedir. Kendine özgü bu kokuyu veren, karnabaharda bulunan kükürtlü bileşiklerden kaynaklanmaktadır. Bunlardan bazıları dimethyl sülfid, allyl isothiocynate ve trimethylsülfid’dir. Çiğ olarak, tadına baktığınız zaman çok hafif buruk-acı bir tat algılanır. Bu da, içerdiği sinigrin maddesinden kaynaklanmaktadır.
Karnabahar enfeksiyonlara karşı etkin ve antibakteriyel özellikte birçok aktif madde içermektedir.
Özellikle kronikleşmiş idrar yolları enfeksiyonlarında bilinen en etkili sebzedir. Kronik idrar yolları enfeksiyonlarına karşı destekleyici karnabahar kürünün nasıl kullanılacağına dair uygulama şekli günün küründe verilmiştir. Kronik idrar yolları enfeksiyonuna karşı karnabahar kürü uygulanırken, bir miktar C-vitamini takviyesi yapmakta fayda vardır. Zaman zaman uygulanacak olan karnabahar kürü, özellikle kronik idrar yolları enfeksiyonu şikâyeti olanlar için mükemmel bir önleyici çözüm getirebilmektedir.

Koruyucu özelliği var
Karnabaharda çok az miktarda bulunan ferulik asit çok yönlü etkin bir maddedir. Bunlardan en önemlileri antibakteriyel (bakteri yok edici), kansere karşı koruyucu (anticancer) ve antialerjik ve de antiviral olmasıdır. Bu etkin madde çok az miktarda bulunmasına rağmen, karnabahardaki diğer bazı aktif maddeler ferulik asitin bu işlevini oldukça güçlü kılmaktadır. Ferulik asitin diğer bir özelliği de metal-chelator olmasıdır. Metal-chelator özellik, ağır metalleri kimyasal olarak kendisine bağlayarak vücudumuzdan uzaklaştırılması demektir. İçerdiği çok fonksiyonlu quercitrin maddesinden dolayı da karaciğer metabolizmasında oluşan toksinlerin vücudumuzdan kolayca atılmasını (antihepatotoxic) sağlar.
Karnabaharın içerdiği thiamin, Alzheimer hastalığına karşı koruyucu özelliği olan bir maddedir. Thiamin’nin, aynı zamanda, antimigraine (migrene karşı) özelliği de vardır.

Mide ülseri şikâyetinde
Karnabaharın içerdiği threonine ve quercitrin ülsere karşı etkin (antiulcer) bir madde olması nedeniyle özellikle bu konuda problemi olanların rahatlıkla tüketebileceği bir sebzedir. Mide ülseri şikâyeti olanların karnabahar kürünü uygulamalarını hararetle tavsiye ederim. Bu kürü uygularken tuz kullanmayınız ve kullanacağınız yağ, bitkisel sıvı yağ olmalıdır. Kullanılacak yağ için bir ölçü vermek gerekirse, porsiyon başına bir tatlı kaşığını geçmemelidir. Her şeye rağmen sıvı yağı ne kadar az kullanırsanız o kadar iyidir.

Kronik idrar yolları enfeksiyonlarına karşı
250- 300 gram karnabahar yaklaşık 750 ml kaynamakta olan suya ilave edilir. Ağzı kapalı olarak 5-6 dakika hafif ateşte haşlanır. Haşlanmış karnabaharın suyunun yarısı sabah, diğer yarısı da akşam (aç veya tok farketmez) içilir. Her gün taze olarak hazırlanır. Küre yedi gün devam edilir ve üç gün ara verilir. Üç gün aradan sonra tekrar yedi gün uygulanır ve tekrar üç gün ara verilir. Son olarak tekrar yedi gün uygulanır ve kür tamamlanmış olur. Karnabahar kürü toplam yirmibir günlük kürdür (üç günlük aralar hariç). Burada dikkat edilmesi gereken nokta karnabaharın taze olmasıdır. Pişmiş olan karnabaharı da öğle veya akşam yemeklerinizde salata olarak tüketebilirsiniz.

GÜNÜN KÜRÜ
Mide ülserine karşı tedavi edici kür
Haftada 3 kez bir porsiyon çok az suda az haşlanmış karnabahar yemeyi rahatsızlık ortadan kalkana kadar alışkanlık haline getirmek gerekir. Tencerede kalan suyu da tüketebilirsiniz. Bu kür uygulanırken çok az miktarda (porsiyon başına en fazla bir tatlı kaşığı) sıvı yağ kullanabilirsiniz.

Dikkat: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.

İbrahim Saraçoğlu

21 Kasım 2009 Cumartesi

İncirin Faydaları



Genelde kurusunu yeriz bunun sebebi yaşının pazarlarda veya manavlarda bulunum süresinin gerçekten çok kısa olmasıdır.Peki ikisi arasında çok fark varmıdır? sanırım hayır gelin genel olarak yararlarına bakalım


-Göz için çok faydalıdır
-katarkta karşı iyi geldiği söylenmektedir
-YAprakları göz kapaklarına iyi gelir
-Bronşite iyi gelir
-Böbrek ve mesaneye iyi gelir
-İdrarı düzenleyicidir

Elmanın Faydaları



Elmada birçok vitamin ve mineral bulunmaktadır.A,B,C, E vitaminleri ve kalsiyum,magnezyum,potasyum,fosfor, gibi mineralleride içinde barındırmaktadır,Günde en azından bir elma yemek bu ihtiyaçların karşılanması açısından çok önemlidir.



-Sindirim sisteminin dostudur
-Kabızlığa birebirdir
-Böbrek taşlarının düşmesine iyi gelir
-Kötü kolesterol düşmanıdır
-Nefes darlığına iyi gelir
-Kalbe iyi gelir
-Cİldi güzelleştirir
-Dİyetlerde yardımcıdır tokluk hissi verir

Cevizin Faydaları




En önemli diyebileceğimiz özelliği beyin oldukça ideal bir yiyecek olması gümüş iyonlarını içeriğinde ihtiva ettirdiği için son derece faydalaı bir besindir beynimiz açısından

-içinde bol miktarda A,B1,B2 ve K vitaminleri mevcuttur
-Zekayı geliştirir
-Cinsel gücü arttırır
-Mide gazını giderir
-Grip ve nezleye iyi gelir
-Öksürüğü keser
-Zehirlere karşı etkilidir

Bademin Faydaları



Sadece nikah şekerlerinin içindemi yiyorsunuz badem yemeyi nikah şekerlerinden bağımsız bir şekilde düşünmeniz için haklı gerekçelerimiz var....


-Böbrekleri temizler
-Göğüs hastalıkların iyi gelir
-Emziren anneler için birebirdir annesütünü arttırır
-Yağı hazımsızlığa iyi gelir
-YAğı müsil olarak kullanılabilir ancak satın alırken bunu açıkça söylemeniz gerekli boğazdan alınamayacak badem yğı türüde mevcuttur
-Cilt çatlaklarına iyi gelir
-Kolesterolü düşürür
-Kalbe iyi gelir

18 Kasım 2009 Çarşamba

Limon ve Faydaları



C,B ve A vitaminlerini ihtiva eder bünyesinde ülkemizin güney sahillerinde bol miktarda üretilir özeelikle c vitamini yönünden çok zengindir birçok sağlık problemine iyi geldiği bilinmektedir bunlardan bazıları şöyledir:


-İştah açıcıdır
-İdrar söktürücüdür
-Damar sertliği ve tıkanıklığına karşı etkilidir
-Kan dolaşımını kolaylaştırır
-Vücuttaki ağrıları hafifletir
-Diş ve dişetlerini kuvvetlendirir
-Tansiyonun düşmesine yardımcı olduğu söylenmektedir

Ayvanın Faydaları



Kışın vazgeçilmez meyvelerinden şu sıralar üretimi azaldığından fiyatları biraz yükselmiş olsada gelin siz tavsiyemize uyun ayva yiyin:) nedenmi?

-Ayva ağacının yaprakları demlenip çay olarak tüketilirse sinirleri yatıştırır insana ruhsal açıdan zindelik verir
-Ayvanın kendisi veya yapraklarının kaynatılmasıyla oluşacak suyla yapılacak gargara ağız içi yaralara karşı oldukça iyi etkiler verebilmektedir.
-Ayva kabuklarının kaynatılıp içilmesi idrarı söktürür
-Ayva hoşafı diyabetliler için iyi bir tatlı seçimidir
-Kandaki kötü kolesterolü düşürür
-Damar sertliğine karşı etkilidir
-Varisi önler
-Ağız kokusunu önler
-İshale karşı iyi gelir
-Cildi güzelleştirir
-Sinirsistemini kuvvetlendirir
-

17 Kasım 2009 Salı

Turp ve Faydaları



Turp gibi kelimesini duymayanınız yoktur herhalde bu söz sadece turpun sert bir sebze olmasından dolayı değil içeriğindeki vitamin ve mineraller dolayısı ile söylenmektedir.

-Turpun her çeşidi faydlıdır muhakkak ama kırmısını tercih etmeniz daha iyi bir seçenek olacaktır
-İçeriğinde c vitamini,kalsiyum,potasyum ve demir ihtiva eden turp cildi güzelleştirir
-Mideyi sindirim sistemini çalıştırır Öksürüğü keser
-Damar sertliğine iyi gelir
-Romatizma düşmanıdır
-Damar sertliğine faydalıdır
-Kabızlığı giderir,bağırsakları adeta temizler
-Antioksidan etkiye sahiptir
-Süt yapıcı etkiye sahip olduğundan hamile ve emziren bayanların kullanması olumlu olur
-Tansiyon hastaları şifa kaynağı gibidir
-Midesi rahatsız olanların kişilerin çok az tüketmesi önemlidir çünkü turp ciddi oranda gaza neden olur
-Turp u çok yiyen kişilerin özellikle vücutlarına iyot mineralini almaları lazım bunun en kolay yolu iyotlu tuzu tercih etmekten geçer

16 Kasım 2009 Pazartesi

Havucun Faydaları


Havuç deyince aklınıza hemen bugs bunny geliyor değilmi? bu sevimli çizgi kahramanın beslenme alışkanlıkları üzerinde çok ciddi bir etkisi bulunduğu inkar edilemez bir besindir havuç hatta bazı bölümlerde bugs bunny havuç bulamadığı zaman gözleri bulanıklaşıyor enerjisi kayboluyordu yediği zaman ise kendine geliyordu peki çizgi filmde bu durum abartılıyormuydu yoksa gerçekten havuç atalarımızın güzide deyimiyle 70 derde devamı buna siz karar verin ben faydalarını sıralıyorum:

-Kan üretim sürecine hızlı bir şekilde katılır yani vücudun daha hızlı kan üretmesine yardımcı olur
-İshali keser
-Mide ve bağırsağın sıkı bir dostudur
-Karaciğere önemli oranda faydası vardır
-Vücut içerisindeki üre,ürat tuzları ve diğer yabancı maddelerin atılmasını kolaylaştırır
-İçeriğindeki bol A vitamini sayesinde Cildi güzelleştirir
-Gözlerin sıhhatli kalmasını sağlar
-Akciğer kanserine yakalanma riskini azaltır
-Kandaki kötü huylu kolesterol seviyesini düşürür
-Kabızlığa iyi gelmektedir

14 Kasım 2009 Cumartesi

Karpuzun ve Faydaları




Havaların ısınmasıyla birlikte alışveriş merkezleri ve manavların reyonlarını süslemeye başlayan karpuzun, içeriğinde bol miktarda bulunan laykopen maddesi nedeniyle, kansere karşı koruyucu özelliği olduğu bildirildi.

Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksek Okulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Betül Çiçek, kansere karşı koruma özelliği olduğu bilinen laykopen maddesinin, karpuzda bol miktarda bulunduğunu belirtti.

Yaz mevsiminde bolca bulunan ve ucuz olmasının yanı sıra her yaştan insan tarafından sevilen bir meyve olan karpuzun, insan sağlığına faydasına dikkati çeken Çiçek, yaz mevsiminde insanlara bol miktarda karpuz tüketmelerini tavsiye ettiklerini kaydetti.

Laykopen maddesinin antioksidan özelliği nedeniyle kansere karşı koruma sağladığını ifade eden Çiçek, şu bilgileri verdi: ''Karpuz, kansere karşı koruma özelliği olan laykopen maddesi bakımından oldukça zengin bir meyvedir. Kansere yol açan en büyük sebeplerden biri, doku ve organların zararlı maddeler nedeniyle hasar görmesidir. Laykopen maddesi ise antioksidan özelliği sayesinde, serbest radikaller denilen zararlı toksinlerin sağlıklı doku ve organlara bağlanmasını engeller. Laykopen, doku ve organlara bağlanarak zararlı maddelere karşı koruma sağlar. Bu nedenle karpuz, kansere karşı koruma sağlayan en önemli besinlerden biridir.''

Vücudu kansere karşı en fazla koruduğu bilinen maddelerin başında A ve E vitaminlerinin geldiğini hatırlatan Çiçek, karpuzda bulunan laykopenin kansere karşı koruyuculuğunun A vitamininden 2 kat, E vitamininden 10 kat daha fazla olduğunu vurguladı.''

-KARPUZUN DİĞER FAYDALARI-

Karpuzun besin değeri açısından da oldukça zengin bir meyve olduğunu söyleyen Çiçek, orta boy bir karpuzdan kesilen ince bir dilimin 6.4 gram kanbonhidrat, bir miktar protein ve yağ ile 26 kalori içerdiğini bildirdi.

Karpuzun içerdiği bol miktardaki potasyumun da insan sağlığı açısından son derece faydalı olduğunu anlatan Çiçek, şöyle devam etti: ''Potasyum, böbreklerin daha iyi çalışmasını ve böylece böbrekler tarafından vücuttan sodyumun atılmasını hızlandırır. Fazla sodyumun vücuttan atılması sonucunda da kan basıncı dengelenir, kalp işlevleri düzenlenir ve kalp krizi riski azaltılır. Karpuz, yüksek miktarda su içerdiği ve hazmı kolay olan bir meyve olduğu için de sık tuvalete gidilmesini ve buna bağlı olarak vücuttan atık maddelerin daha sık dışarı atılmasını da sağlar.''

Soğan ve faydaları




İçinde bol miktarda A,B ve C vitamini bulunan soğan, kalp ve prostat bozukluğu, sinir zafiyeti, cilt hastalıkları ve cinsel iktidarsızlık gibi birçok hastalığa iyi geliyor.

Soğanda bol miktarda A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler, antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım arttırıcı fermentler bulunduğunu kaydeden uzmanlar, soğanın kalp ve prostat bozukluğu, pankreas tembelliği (şekerliler), sinir zafiyeti, romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı gibi hastalıklara iyi geldiğini, bol idrar söktürdüğünü ve vücutta birikmiş su ve üreyi dışarı attığını bildirdi. Soğanın, vücuttaki fazla tuzu da dışarı attığını belirten uzmanlar, pankreası çalıştırarak insülin ifrazatını arttırdığını ve kanda şeker seviyesini düşürdüğünü kaydetti.

Fazla soğan yenen ülkelerde kanserin nadir görüldüğünü ve o ülke halkının uzun yaşadığını ifade eden uzmanlar, soğanın, karaciğeri ve bağırsakları dezenfekte edip zehirlerini temizlediğini ve gıdaların orada vücudu zehirlemesini önlediğini, bağırsak kurtlarını döktüğünü belirtti.

Ağızdaki soğan kokusunun giderilmesi için yemekten sonra ekmek kabuğu veya maydanoz çiğnenmesinin yeterli olduğunu belirten uzmanlar, soğanın patateslerden ayrı, kuru, soğuk bir yerde saklanması gerektiğini, çünkü soğanın patateslerden salınan nemle yumuşadığını ifade etti.

Armut ve Faydalari


Sulu bol şekerli yemesi oldukça keyifli sıkı bir meyvedir.birçok çeşidi vardır muhetemelen deveci ve ankara türlerinin tadına bakmışsınızdır renk renk hatta rengarenktir :)

-Böbreklerin çalışma düzeni normale döndürür
-Daha sık küçük abdeste çıkılmasın vesile olur
-Taş dökmeye yardımcı olur
-Yüksek tansiyonu olanlara iyi gelir
-Kanı temizler
-Hormonal dengenin düzenlenmesine yardımcı olur
-Kabızlığa birebirdir
-Kanı temizler
-Beyin yorguluğuna iyi gelir
-Ruhu sakinleştirir
-Hamilelik döneminde bol bol tüketilmesi önemlidir

Mandalina ve Faydaları



Kış aylarının sevilen meyvesi mandalinanın faydaları aslında saymakla bitmez mandalina bol miktarda b ve c vitamini içerir portakal veya farklı turunçgillerden daha fazla c vitamini içerdiği söylenmektedir kabuğundan parfüm ve esans yapılması sürecinde faydalnılmaktadır.

-Kanı temizler
-Damarları açar
-Felç inmeye karşı kalkan gibidir
-Bağışıklık sistemini kuvvetlenirir bu yüzden sık sık tüketilmelidir
-Uyku problemlerine iyi geldiği dillendirilmektedir
-Sinirleri yatıştırır
-Kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürmeye faydalıdır

13 Kasım 2009 Cuma

GREYFURT VE FAYDALARI




200 gr. taze greyfurtun içerdiği besin değerleri şunlardır: 82 kalori; 1,1
gr. protein; 21.2 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,2 gr. yağ; 0,4 gr. lif;
32 mgr. fosfor; 32 mgr. kalsiyum; 0,8 mgr. demir; 2 mgr. sodyum; 270 mgr.
potasyum: 24 mgr. magnezyum; 160 IU A vitamini (kırmızı etlisinde 880 IU A
vitamini); 0,08 mgr. B1 vitamini; 0,04 mgr. B2 vitamini; 0,4 mgr. B3
vitamini; 0,64 mgr. B6 vitamini; 4,4 mcgr. folik asit; 76 mgr. C vitamini ve
0,6 mgr. E vitamini.


Tadlandırılmak üzere içine şeker ya da portakal suyu katılan greyfurt
suyunun kalorisi doğallıkla artmaktadır.


SAĞLIĞIMIZA YARARLARI


Yukarıda saydığımız önemli besin değerlerinin yanı sıra;


* Greyfurt sağlığımız için şaşırtıcı derecede önemli bir ilaç gibidir:
Çünkü, özellikle kötü kolesterolü düşürücü etkisi vardır. Kılcal
damarlarımızdaki kan dolaşımını hızlandırır. Damarlarımızı hastalıklardan
korur.


* Greyfurt, kansere yakalanma rizikomuzu azaltır: Yapılan araştırmalarda,
greyfurtun özellikle mide ve pankreas kanserlerine yakalanma riskini önemli
ölçüde azalttığı saptanmıştır.


* Greyfurt yüksek orandaki C vitaminiyle bedenin hastalıklara karşı direncim
artırır.


* Ayrıca greyfurt, zengin potasyum içeriğiyle yüksek tansiyonu kontrol
altında tutar.


Bütün bu sağlığa yararlı önemli etkilerinden faydalanmak ve özellikle
kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürmek için greyfurtun meyve suyu
şeklinde tüketilmesi değil, aynen portakal gibi dilimlenip etiyle birlikte
istenildiği kadar yenmesi öğütlenmektedir.


Dikkat: Yüksek tansiyon, artrit (eklem enfeksiyonu), sedef hastalığı, organ
nakli, AIDS ve epilepsi (sara) tedavisi görenler, kullandıkları güçlü
ilaçların yan etkilerini artırması rizikosu nedeniyle greyfurt meyvesini
yememeli ve suyunu içmemelidir.

ELMA VE FAYDALARI


hücrelerin zarar görmesine karşı direnci artıran antioksiden elmada bol miktarda bulunuyor.

Elma; güneş ışığı, kimyasal reaksiyonlar ve günlük yaşamın sebep olduğu, stresten kaynaklanan zararlara karşı güçlü bir koruma sağlıyor.

Bol miktarda meyve ve sebze tüketiminin Alzheimer ve benzeri beyin hastalıklarının gelişme riskini azalttığı belirtiliyor.

hücrelerin zarar görmesine karşı direnci artıran antioksiden elmada bol miktarda bulunuyor.

Elma, tüm dünyada çok eskiden beri bilinen ve sevilerek yenen bir meyve. Yurdumuzda her çeşidi en yüksek kalitede yetiştiriliyor.

İçerdiği elma asidinin zararlı bazı bağırsak bakterilerinin üretimini frenlediği düşünülüyor.

Eski Çin tıbbında elmanın ateş düşürücü olduğuna inanılır ve akciğerin ateşli hastalıklarında serinletici bir etkisi olduğu kabul edilirdi. Tarih boyunca herkes tarafından kabul edilen ve şu anda bilimsel olarak ispat edilen etkisi ise, içerdiği posadan dolayı bağırsakları iyi çalıştırdığıdır.

Eski Romalılar elmanın bağırsak çalıştırıcı özelliğini bildiklerinden dolayı kabızlık durumunda ilaç gibi kullanmışlar.

Elmanın, önlemede faydalı olduğu hastalık ve rahatsızlıklar şu şekilde sıralanabilir.

Bağırsak kanseri

Düzenli tüketilmesi durumda içerdiği posadan dolayı bağırsakları çalıştırıyor. Posalı yiyecekleri çok tüketen Akdeniz ülkelerinde kalın bağırsak kanseri, bunları az tüketen Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerinden çok daha az görülüyor. Meyve, sebze, salata, baklagiller ve doğal tahıl ürünlerini az tüketen zengin Kuzey Amerika’da kalın bağırsak kanseri oranı yüksektir.

Kabızlık, kalın bağırsak kanserinin en önemli sebeplerinden biri. İçerdiği antioksidanların kanseri önlediğine inanılıyor. Sigaranın tüm kanser çeşitlerine sebep olduğu bilimsel bir gerçek. Bunlardan bir tanesi de mesane kanseri. Elmanın içindeki antioksidanlar sigara içenlerde mesane kanseri riskini azaltıyor.

Kolesterol düşürücü

Elma, posa ve antioksidan maddeleri içeren çok değerli bir meyve. Her posalı yiyecek gibi kolesterolü iki yoldan doğal bir şekilde düşürüyor.

- Dışarıdan aldığımız yağlı hayvansal gıdaların içerdiği kolesterolün bir kısmını içine hapsederek bağırsakta emilimini engelliyor ve dışkı ile vücut dışına atılmasını sağlıyor.

- Sindirim için karaciğerden oniki parmak bağırsağına akıtılan safra asitlerinin bir kısmını emerek dışkı ile vücut dışına atılımını sağlıyor. Artan safra asitleri ihtiyacı, kanda bulunan kolesterolün safra asitlerine karaciğer tarafından çevrilmesi ile karşılanıyor. Bu durumda kandaki kolesterol miktarı az oranda da olsa düşmüş oluyor.

Kalp-damar hastalıkları

Kandaki ve dışardan alınan kolesterolü düşürme etkisi kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde yardımcı rol oynuyor. Kandaki kolesterol, serbest radikaller (değişime uğramış oksijen molekülleri) tarafından okside olmadıkça damar çeperine yapışıp damar sertliği yapmaz. Elmanın içindeki antioksidan maddeler, özellikle de Quercetin, kandaki kolesterolün okside olup damar çeperine yapışmasına engel oluyor. Böylece yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve felci önlüyor.

Şeker hastalığı

Şeker ve şekere dönüşen beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz undan yapılan tüm besin maddeleri, ayrıca patates ve mısır kan şekerini çok hızlı yükselttiğinden dolayı şeker hastalığının baş düşmanlarıdır. Buna karşılık posalı yiyecekler, kan şekerinin ani yükselmesini önlüyorlar.

Elmanın içindeki pektin maddesi şekeri içine hapsederek bağırsakta hızlı emilimi dolayısıyla kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselmesini önlüyor. Doktorunun tavsiyesi dahilinde elma, şeker hastalarının tüketebileceği en faydalı meyvelerden biri.

Şişmanlık

Tatlı yerine elma yemeyi seçen kişilerin kilo almamalarında yardımcı rol oynuyor. Çünkü ani kan şekeri yükselişine sebep olmuyor. Dolayısıyla aşırı insülin salgılanmasına, buna bağlı olarak kan şekerinin çok hızlı düşüp sık acıkmalar yaşanmıyor. Diyet esnasında meyve saatinde elma tüketimi tokluk hissinin uzun sürmesini sağlıyor.

ELMA VE FAYDALARI

New York’taki Cornell Üniversitesi’nden bir ekibinin gerçekleştirdiği araştırmanın sonucuna göre, hücrelerin zarar görmesine karşı direnci artıran antioksiden elmada bol miktarda bulunuyor.

Elma; güneş ışığı, kimyasal reaksiyonlar ve günlük yaşamın sebep olduğu, stresten kaynaklanan zararlara karşı güçlü bir koruma sağlıyor.

Bol miktarda meyve ve sebze tüketiminin Alzheimer ve benzeri beyin hastalıklarının gelişme riskini azalttığı belirtiliyor.

Araştırmacılar, hazırladıkları makalede, meyve ve sebzelerde bulunan C vitaminin de güçlü bir antioksidan olduğunu ifade ediyor.

Elma, tüm dünyada çok eskiden beri bilinen ve sevilerek yenen bir meyve. Yurdumuzda her çeşidi en yüksek kalitede yetiştiriliyor.

Eski Çin tıbbında elmanın ateş düşürücü olduğuna inanılır ve akciğerin ateşli hastalıklarında serinletici bir etkisi olduğu kabul edilirdi. Tarih boyunca herkes tarafından kabul edilen ve şu anda bilimsel olarak ispat edilen etkisi ise, içerdiği posadan dolayı bağırsakları iyi çalıştırdığıdır.

İçerdiği elma asidinin zararlı bazı bağırsak bakterilerinin üretimini frenlediği düşünülüyor.

Eski Romalılar elmanın bağırsak çalıştırıcı özelliğini bildiklerinden dolayı kabızlık durumunda ilaç gibi kullanmışlar.

Elmanın, önlemede faydalı olduğu hastalık ve rahatsızlıklar şu şekilde sıralanabilir.

Bağırsak kanseri

Düzenli tüketilmesi durumda içerdiği posadan dolayı bağırsakları çalıştırıyor. Posalı yiyecekleri çok tüketen Akdeniz ülkelerinde kalın bağırsak kanseri, bunları az tüketen Orta ve Kuzey Avrupa ülkelerinden çok daha az görülüyor. Meyve, sebze, salata, baklagiller ve doğal tahıl ürünlerini az tüketen zengin Kuzey Amerika’da kalın bağırsak kanseri oranı yüksektir.

Kabızlık, kalın bağırsak kanserinin en önemli sebeplerinden biri. İçerdiği antioksidanların kanseri önlediğine inanılıyor. Sigaranın tüm kanser çeşitlerine sebep olduğu bilimsel bir gerçek. Bunlardan bir tanesi de mesane kanseri. Elmanın içindeki antioksidanlar sigara içenlerde mesane kanseri riskini azaltıyor.

Kolesterol düşürücü

Elma, posa ve antioksidan maddeleri içeren çok değerli bir meyve. Her posalı yiyecek gibi kolesterolü iki yoldan doğal bir şekilde düşürüyor.

- Dışarıdan aldığımız yağlı hayvansal gıdaların içerdiği kolesterolün bir kısmını içine hapsederek bağırsakta emilimini engelliyor ve dışkı ile vücut dışına atılmasını sağlıyor.

- Sindirim için karaciğerden oniki parmak bağırsağına akıtılan safra asitlerinin bir kısmını emerek dışkı ile vücut dışına atılımını sağlıyor. Artan safra asitleri ihtiyacı, kanda bulunan kolesterolün safra asitlerine karaciğer tarafından çevrilmesi ile karşılanıyor. Bu durumda kandaki kolesterol miktarı az oranda da olsa düşmüş oluyor.

Kalp-damar hastalıkları

Kandaki ve dışardan alınan kolesterolü düşürme etkisi kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde yardımcı rol oynuyor. Kandaki kolesterol, serbest radikaller (değişime uğramış oksijen molekülleri) tarafından okside olmadıkça damar çeperine yapışıp damar sertliği yapmaz. Elmanın içindeki antioksidan maddeler, özellikle de Quercetin, kandaki kolesterolün okside olup damar çeperine yapışmasına engel oluyor. Böylece yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve felci önlüyor.

Şeker hastalığı

Şeker ve şekere dönüşen beyaz ekmek, beyaz makarna, beyaz undan yapılan tüm besin maddeleri, ayrıca patates ve mısır kan şekerini çok hızlı yükselttiğinden dolayı şeker hastalığının baş düşmanlarıdır. Buna karşılık posalı yiyecekler, kan şekerinin ani yükselmesini önlüyorlar.

Elmanın içindeki pektin maddesi şekeri içine hapsederek bağırsakta hızlı emilimi dolayısıyla kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselmesini önlüyor. Doktorunun tavsiyesi dahilinde elma, şeker hastalarının tüketebileceği en faydalı meyvelerden biri.

Şişmanlık

Tatlı yerine elma yemeyi seçen kişilerin kilo almamalarında yardımcı rol oynuyor. Çünkü ani kan şekeri yükselişine sebep olmuyor. Dolayısıyla aşırı insülin salgılanmasına, buna bağlı olarak kan şekerinin çok hızlı düşüp sık acıkmalar yaşanmıyor. Diyet esnasında meyve saatinde elma tüketimi tokluk hissinin uzun sürmesini sağlıyor.

Portakalın Faydaları


Turunçgiller ailesinden olan bu meyvenin ağacı 2 ila 10 metre arasında değişmektedir.Çekirdekli ve çekirdeksiz türleri var.Kabuklarından reçel yapılmaktadır.

Hepimiz portakalın c vitamini,grip ve soğuk algınlığıyla özdeş tutarız ama portakalın ufku daha geniştir portakalda b vitamini potasyum magnezyum ve kalsiyumda bulunur.

Portakalın faydaları

-Cildi güzelleştirir
-Anormal doğumları karşı etkilidir
-Karaciğerin etkin çalışmasına vesile olur
-Kanı temizler
-Portakalda bolca bulunan c vitamini damarların tıkamasını engeller
-Vücut direncini arttırır savunma sistemini güçlendirir


C vitamini konusunada kısaca değinmek istiyorum hergün vücudumuza düzenli olarak 60 mg c vitamii almamaız gerekiyor ve maalesef bu vitamini vücudumuz sentezleyemiyor bu yüzden düzenli olarak dışardan almamız gerekiyor

12 Kasım 2009 Perşembe

BİBERİYE VE FAYDALARI








BİBERİYE

Diğer Adları: Beyaz püren, Biberya, Hasalban, Kuşdiliotu

Bilgi: Ballıbabagiller familyasındandır. Anayurdu Akdeniz havzası olup ülkemizde Batı ve Güney Anadolu kıyı şeridinde yetişen, çokyıllık çalı görünüşlü bir bitkidir. 2 m”ye kadar boylanabildiği ve kışın yapraklarını dökmediği için bahçelerde süs ve çit bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Bitkinin gövdesi karemsi kesitli ve yeşilken, ikinci yılında odunsulaşır. Yaklaşık 2 cm. boyundaki iğne gibi ince uzun yapraklarının üstü parlak koyu yeşil ve altı gri renklidir. Bu yapraklar içe doğru kıvrılırlar. Yaz boyunca açan küçük çiçekleri mavi ya da eflatuni renklidir. Tohumları küçük, yağlı ve sarı-kahverengidir. Biberiye bitkisi, tohumlarıyla ya da ağır büyüdüğü için gövde kalemleri veya daldırma yöntemleriyle çoğaltılır. Biberiyenin içerdiği uçucu yağlar arasında başta borneol olmak üzere linalol, kamfen, sineol ile kafuru ve bitkide ayrıca tanen, reçine ile diğer etkili maddeler vardır. Bu nedenle yaprakları ve ince sürgünleri çok hoş kokan biberiye, taze olarak salatalara, kurutulup baharat olarak da et yemekleri ve diğer yiyeceklere katılır.

Tıbbi Etkileri ve Kullanımı Biberiye bitkisi sağlığa çok yararlı olduğu gibi, mükemmel bir güzelleştiricidir. Önce bitkinin tıbbi etkilerinden söz edelim:

• Kan dolaşımını hızlandırır.

• Sinirleri uyarır ve güçlendirir.

• Mide ve bağırsakları uyarır. Böylece sindirime (özellikle yağlı yiyecek yendiğinde) yardımcı olur.

• Hazımsızlıktan oluşan gazları söktürür.

• Safra salgısını artırır.

• İdrar söktürücüdür.

• Kadınlarda aybaşını düzene sokar. Gecikmeleri önler, iyi bir adet söktürücüdür.

• Etkili bir toniktir.

Bu etkileri sağlamak için, biberiyenin yaprak ve taze sürgünleri yaz boyunca toplanır. Bitkinin tıbbi etkisi, çiçek açtığı zamanlarda en fazla olur. Yaprak ve ince sürgünler, aşırı sıcak olmayan, çok havadar ve gölge bir yerde ağır ağır kurutulur. Bir bardak kaynar suya l tatlı kaşığı yaprak ve taze sürgün konulup 10-15 dakika demlendirilerek yapılan infüzyon istendiği kadar içilebilir.

Bitkinin öteki tıbbi etkilerini şöylece sayabiliriz:

• Kas ağrılarını, siyatik ve nevraljiyi hafifletir.

• Romatizma ağrılarını azaltır.

• Burkulma ve eziklerde iyileştiricidir.

• Saç diplerindeki bezleri uyarır. Erken saç dökülmelerini önler.

Bu etkileri sağlamak üzere, biberiyenin yaprak ve genç sürgünleri suya atılıp iyice kaynatılarak bir dekoksiyon hazırlanır. Bu dekoksiyon, ağrılı yerler ya da saç dipleri elle iyice ovularak deriye yedirilir.

Biberiyenin cildi güzelleştirici niteliklerini de şöylece sıralayabiliriz:

• Biberiye infüzyonu ile yıkanan saçlar gürleşip güzelleşir.

• Bir bez torbaya konulan biberiye yaprak ve taze sürgünleri banyo musluğunun altına asılarak üzerine sıcak su akıtılıp böylece doldurulan küvette banyo yapıldığında cildi derinden temizler, teni kayganlaştırır ve güzelleştirir. Şampuanla yıkanmaktan yıpranan saçları canlandırır. Bitkinin yaprak ve genç sürgünleri ezilerek yapılan lapa, kırışıklıkları gidererek cildi güzelleştirir

Biberiye tam anlamıyla mucize bir bitki. Romatizmal ağrılardan gut hastalığını, karaciğer hastalıklarından uykusuzkuğa her derde deva. Daha da bir çok soruna çare. Harici kullanımlarda romatizmal ağrıları kesici ve iltihap giderici özelliği vardır.


FAYDALARI : idrar söktürür,gaz giderir, kan dolaşımını düzenler ve arttırır.
Bronşite, sinüzite iyi gelir. Karaciğer enzimlerini düzenlemede kullanılır. Uykusuzluğu ve sinir sistemini düzenler. Saç dökülmesine ve kepeğe karşı faydalıdır. Yağ çözücüdür. Ayrıca kolesterolü düzenler.



Boyun kireçlenmesi olan hastaların boyun kısımlarına biberiye yağı ile masaj yapılırsa kireçleme haifler ve hereket kabiliyeti artar. Biberiyenin mucizevi bir bitki olduğu söylenir. Bunda

Her Derde Deva Ihlamur, Doğal İlaç Ihlamur


Strese karşı ıhlamur çayı

İçine çok az karanfil atarsanız hem güzel bir tat elde etmiş olursunuz, hem de sizi sakinleştiren etkisini arttırırsınız.

Grip ve nezle ye ıhlamur

Bu tür hastalıklarda ıhlamur sadece terlemeyi sağlayarak değil, aynı zamanda vücudun direncini de artırarak tedaviye yardımcı olur.

Güzellik için ıhlamur

Göz çapaklanmalarında ıhlamuru kaynatın ve süzün. Pamuk yardımı ile gözlerinize kompres yapın. Hem çapaklanmaları önleyecektir, hem de gözünüzü dinlendirecektir. Gözlerinize kompres yaparken gözünüzü kapatmayı unutmayın.

Ihlamuru kaynatıp elde ettiğiniz su ile ara sıra saçlarınızı yıkayarak saçlarınızın beslenip kuvvetlenmesini sağlayabilirsiniz. Bu işlemden sonra saçınızı durulamayı ihmal etmeyin.

Cildinizde leke mi var?

Hemen ıhlamuru suda kaynatıp sıvı sümüksü bir hal alıncaya kadar bekletin. Sonra bu sıvıyı lekelere sürün faydasını göreceksiniz. Yine aynı şekilde elde edeceğiniz ıhlamurla kırışıklıklara masaj yaparsanız iyi sonuç alacaksınız.

Midenin dostu ıhlamur

Ihlamurun içinde uçucu yağ, tanen, şeker, C ve P vitamini, reçine ve enzimler bulunduğunu açıklayan uzmanlar, ıhlamurla ilgili şunları söylüyor: “Ihlamur, tek başına kaynatılıp içildiğinde; mide şikayeti olanlarda hazmı kolaylaştırır. Bunun yanı sıra ıhlamurun içine biraz kekik, nane ve rezene katarak kaynatıp bu karışımı içerseniz, hem mide yanmalarına hem de kusma türü rahatsızlıklara iyi gelir. Cildinizde leke mi var? Hemen ıhlamuru suda iyice kaynatıp soğutun. Sonra bu sıvıyı lekelere sürün, faydasını göreceksiniz. Aynı şekilde elde edeceğiniz ıhlamurla kırışıklıklara masaj yaparsanız, iyi sonuç alırsınız. Strese karşı, ıhlamur çayı iyi gelir. İçine çok az karanfil atarsanız, hem güzel bir tat elde etmiş olursunuz hem de sizi sakinleştiren etkisini artırırsınız. Grip ve nezle olunca ıhlamuru içmekte büyük yarar vardır.

SAÇLARA DA İYİ GELİYOR

Göz çapaklanmalarında, ıhlamuru kaynatın ve süzün. Pamuk yardımı ile gözlerinize kompres yapın. Hem çapaklanmaları önleyecek, hem de gözünüzü dinlendirecektir. Ihlamuru kaynatıp elde ettiğiniz su ile ara sıra saçlarınızı yıkayarak, saçlarınızın güçlenmesini sağlayabilirsiniz. Bu işlemden sonra saçınızı durulamayı ihmal etmeyin.

Ihlamurun çiçeği ilkbaharda toplanarak gölgede kurutulur.

Kanı temizler ve kan dolaşımını düzenler, kansızlığa, kalp çarpıntısına ve karaciğer zaafiyatine iyi gelir. Enfaktüse faydalıdır.
Damar kireçlenmesinde, damar tıkanıklıklarında faydalıdır.
İdrar arttırıcı özelliği vardır, böbrek ve mesaneyi temizler. Böbrek taşlarının düşmesine yardım eder.
Sinirleri kuvvetlendirerek, her türlü sinir bozukluklarını giderir. Yatıştırıcı ve uyutucudur. Vücuda rahatlık verir. Spazm gidericidir.
Balgam söktürücüdür, göğsü yumuşatır, terletici, ateş düşürücü etkisi vardır. Gribal enfeksiyonlarda etkilidir. Astıma, bronşite iyi gelir. Öksürüğü keser.
Mide salgısını arttırır. Mide ülseri için oldukça faydalıdır, balla karıştırılarak içilir. Mide, bağırsak gazlarını giderir.
Kabızlığı giderir, baş ağrısı ve dönmelerini iyi gelir, migren tedavisinde kullanılır, sara hastalığına faydalıdır.
Burkulma ve ezilmelerden kaynaklanan ağrıları dindirir. Yanıklara iyi gelir. Apse ve çıbanların tedavisinde , iltihapları kurutmada kullanılır. Bulantıyı giderir.
Ihlamur ağacının kabuğu dekoksikasyon yapılarak yatıştırıcı, safra söktürücü olarak kullanılır. Kabuklardan hazırlanan merhem yara iyileşmesinde kullanılır. Ihlamur ağacının kabuğunun altındaki lifler toplanır dövülerek hamur haline getirilir. Bu hamur yaraların tedavisinde kullanılır.
Ihlamur çayı göz banyosu içinde kullanılır. Gözdeki kızarıklığı alır.
Cilde güzellik verir. Çilleri giderir. Çiçeklerinden elde edilen su yüze sürülür. Yüzdeki ergenlik çıbanlarını yok eder. Saç dökülmesini önler.
Çocuklar banyo yaptırılırsa iyi gelir.

KARA LAHANA VE FAYDALARI



Kara lahana turpgillerden geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, kış sebzesi olarak yetiştirilen ve yaprakları koyu yeşil olan bir lahana çeşididir. Doğu Karadeniz halkının temel besin maddesidir. Yaz kış yenilen bu sebzenin adı eski Yunanca lahana “yenilebilen sebze” kelimesinden gelmekte bölgede pancar, kelem, pezük, lu (Lazca), şaviphali (Gürcüce)[2] olarak adlandırılmaktadır.

Kara Lahananın Faydaları:

Çok besleyici bir sebze olan kara lahana, cilt, diş ve kemik dokularının sağlamlığını arttırır. Vücuttaki zehirli maddelerin uzaklaştırılmasını sağlar. İştah açar. İdrar söktürür ve kabızlığı giderir. Kansızlıkta faydalıdır. Özellikle taze kara lahana suyu mide ve bağırsak ülserine iyi gelir, bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olur ve bağırsak iltihaplarına karşı koruyucudur. Vücüdun direncini arttırır ve zararlı bakterileri öldürür. Kansere karşı çok iyi bir koruyucudur. Kandaki şeker oranını düşürür. Astım, romatizma, siyatik, sarılık ve safra kesesi hastalıklarında faydalıdır. Ses kısıklığını giderir. Göğüs ucunda oluşan çatlakları gidermeye yardımcı olur.

Kara Lahana nasıl kullanılır?

Çoğunlukla yemeği yapılarak kullanılır. Ayrıca, sıkılarak suyu çıkarılıp içilebilir. Kara Lahana Guatr rahatsızlığı olanlara tavsiye edilmez.


Kara Lahana İçeriği;

100 gram taze kara lahanada ortalama şunları içerir:

Enerji değeri 167 kJ
Karbonhidrat 4 gram
Protein 4 gram
Yağ 0,9 gram
C Vitamini 100 mg
B1 Vitamini 0,02 mg
B2 Vitamini 0,20 mg
Karoten 5,3 mg
Kalsiyum 200 mg
Demir 1,0 mg

Dulavrat Otu Nedir? Dulavrat Otunun Faydaları ve Özellikleri




1 metre boyunda, yaz aylarında kırmızımsı çiçekler açan, büyük yapraklı bir bitkidir. Yapraklarından yapılan ilaçlar, romatizma ve nikris ağrılarını gidermede ve mide iltihaplarını iyileştirmede yardımcı olur.

Latince İsmi: Lappa officinalis

Diğer İsimleri : Pıtrak, Arctium lappa – Lappa officinalis, Compositae, Hanımyaması

Dulavrat Otu‘nun İçerdiği Maddeler:

Eterli yağ asitleri, glikozit, karebonhidrat, protein, stigmasterin, inulin ve dezenfektan maddeler içermektedir.

Dulavrat Otu ‘nun Faydaları:

Kas ve eklem ağrılarına iyi gelmektedir.
Romatizmaya bağlı ağrılara iyi gelir.
Cilti temizler.
Cildi güçlendirir.
Karaciğerin safra üretimini arttırır.
Mikrop öldürücü özelliğe sahiptir.
Mide spazmlarını giderir.
Kanı temizler ve zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı olur.
Tümörlerin oluşumunu engellemektedir.
Şeker hastalarına iyi gelir. Şeker düzeylerini ayarlar.
Böbrek taşlarını düşürmeye yardımcı olur.
Hemoroide iyi gelmektedir.
Kepek ve saçlardaki kaşınma problemlerini giderir.
Yaraların daha hızlı şekilde düzelmesini sağlamaktadır.

Karabiber ve Faydalari



Ülkemizdeki ilimsel koşulların uygun olmaması nedeniyle ülkemizde yetiştirilemeyn bu değerli nimet ekseriya hindistan bölgesinde üretilir. Eski uygarlıklardan yunanlılarda vergilere konu olacak kadar popüler bir üründü.

Gelelim faydalarına

-Kansızlığı giderir
-Sinir sistemini güçlendirir
-Sindirim sisteminin işini kolaylaştır
-İdrar söktürür

Günlük alınan kür 2-3 gramdan fazla olmamalıdır,yemeklerin üzerine serpilerek tüketilebilir

Kekik ve Faydaları


Kekik bilmeyeniniz yoktur herhalde,hani yemeklerimize pişirdiğimiz etlerimize lezzet katsın diye konulan güzel kokulu bir ot varya işte o kekiktir.Kekiğin cezbedici kokusu esas ilginin gösterilmesine neden olur kokusu bazen o kadar mest ederki bu Allahın güzel bir hediyesidir deriz....


Peki bu güzel kokulu bitkinin ne tür faydaları vardır acaba vücudumuz için gelin sıralayalım...

-Kekikten yapılan çay sinirleri yatıştırır mideyi rahatlatır
-Grip olunduğunda kullnılabileceğine dair ciddi öneriler vardır.
-Alkol bağımlılığına karşıda kürler yapılarak kullanılabilir.
-Romatizma ağrılarınada iyi geldiği söylenmektedir

Herhangi bir aktardan kolayca tedarik edilebilir

11 Kasım 2009 Çarşamba

NANE



* Suyundan onbeşer gram içilmeye devam edilirse, terlemeyi keser, işitmeyi kolaylaştırır.
* Fitil yapılarak cinsel ilişkiden önce rahime konursa gebe kalmayı önler.
* Nane suyuna az miktarda sirke ilave edilerek İçilirse iç kanamalarını keser.
* Baş ağrılarında lapası alına konursa şifa verir, arpa unu ile lapa yapılırsa daha tesirli olur.
* Dil peltekliği ve kekemeliğe karşı ezilerek dile masaj yapılırsa çok iyi gelir.
* Kadınların sütten mütevellid şişen memelerinin üzerine lapası konursa şişliğini indirir.
* Nane, mideye kuvvet verir ve kızdırır; hazım ettirir, hıçkırığı keser, sanlığı giderir.
* Kudurmuş köpeğin ısırdığı yere tuz ile birlikte ezilerek konur.
* Ağızda çiğnenirse dişlerin sızılarmı geçirir.
* 75.gr. nane, çöplerinden temizlenerek yüz gram bal şerbetinin içine bırakılır ve bir müddet bekletilir. Sonra kaynatılarak ruhu elde edilir. Elde edilen bu ruhtan yarımşar fincan içilirse mide soğuklamasını ve vücuttaki yelleri giderir, mideye ve beyne kuvvet verir. Bu kıymeti bilinmeyen çok güzel bir ilaçtır.

FAYDALI BİLGİLER

•Romatizma ve çeşitli ağrılara karşı çöre otunu bal ile macun haline getirerek yemeklerden sonra birer kaşık yutunuz…
•Basura Karşı zeytin yağı içiniz. Ağrılarınıza karşı da zeytin yağı ile masaj yapınız.
•Böbrek taşlarına karşı nohut yeyiniz. veya kaynatarak suyunu bardak bardak içiniz.
•İdrar zorluklarına karşı çemeni kaynatarak suyunu içiniz.
•Egzamalara karşı horuz yağını merhem olarak sürünüz.
•Adale gevşekliklerinde kekikle zeytin yağını lapa biçiminde uygulayabilirsiniz.
•Sedef hastalığına karşı nohut, bakla , bal, kuru üzüm ve sabunu merhem haline getirerek sürünüz.
•Dişiniz ağrıyorsa yumurtanın sarısını zeytin yağı ile mayi yapınız. Ateş üzerinde hafif ısıttıktan sonra gargara yapınız.
•Sedef hastalığına karşı turunç kabuğu külünü vazalin ile merhem yaparak yaralara sürünüz.
•Ses kısıklıklarına karşı taze rafadan yumurta içebilirsiniz.
•Cinsel gücünüzü arttırmak için ceviz ve fındık içi yeyiniz.
•Başınız ağrıyorsa özerik tohumunu lapa biçiminde başınıza tatbik ediniz.
•Baş ağrısına karşı marulu ezerek başınıza tatbik edebilirsiniz.
•Ağız içi yaralarına karşı sinirli yaprak veya kebabiye çiğneyebilirsiniz.
•Dinç kalmak için kuşburnu reçeli yeyiniz.
•Kalp sancısına karşı birer kaşık mahlep tozu içiniz.
•Tansiyon yüksekliğinde sarımsak yeyiniz. Limon suyu içiniz.
•Bağırsak gazlarına karşı nane ile anasonu kaynatıp içiniz.
•Basura karşı günde üç çay kaşığı zulumba tozu içiniz.

KOLESTEROL

İyisi de var, kötüsü de…
Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir madde. Beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar ve karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunuyor. Vücut, kolesterolü kullanarak “kortizon” ve “seks hormonu” gibi hormonların, D vitaminini ve yağı sindiren safra asitlerinin salgılanmasını sağlıyor. Büyüme ve gelişmeyi sağlayan kolesterolün büyük bir çoğunluğu vücut tarafından üretilirken, dörtte biri de besinler yoluyla dışarıdan alınıyor. Bilinen iki çeşit kolesterol var; birincisi HDL olarak nitelendirilen High Density Lipoprotein, halk arasında “iyi huylu kolesterol” olarak tanımlanıyor. Bu, kolesterolün damarlarda birikmesini engellemeye çalışan bir çeşit protein. İkincisi ise LDL olarak tanımlanan Low Density Lipoprotein. Bu protein de “kötü huylu kolesterol” olarak biliniyor.

Kalp hastalıklarından diyabete

Tüm bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterli oluyor.
Ancak kolesterol her zaman istenilen değerde olmayıp, yüksek değerde seyredebiliyor. Kanda kolesterol düzeyinin yüksek olması da, kalp ve beden sağlığı için çok önemli bir risk faktörünü oluşturuyor. Kanda kolesterol yüksek bulununca, bu yağ kıvamındaki madde yıllar içinde yavaş yavaş damar duvarında birikiyor. Bunun sonucunda kan damarları sertleşiyor, daralıyor, hatta tıkanıyor. Kolesterolün yüksek olması sadece kalp sağlığını etkilemiyor. Yüksek kolesterol aynı zamanda beyni besleyen damarlarda tıkanma veya daralma, felç, konuşma bozukluğu, dengesiz yürüme ve bilinç kaybına da yol açıyor. Bununla birlikte, sanılanın aksine kolesterol ile yüksek tansiyon arasında doğrudan bir ilişki yok. Ama her ikisi de birbirlerinin kan damarlarına verdiği zararı artırıyor, ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Dolayısıyla hastalıklardan korunmak için kolesterol değerlerinin mutlaka ölçülmesi gerekiyor.

Hangi yaşta, hangi sıklıkta ölçülmeli?
Kolesterolün beden sağlığı üzerindeki etkileri çok fazla olduğu için, 20 yaş üzeri tüm yetişkinlerin kolesterol ölçümü yaptırması gerekiyor. 30-40 yaş grubundaysanız, spor yapmıyorsanız, genetik yatkınlık da taşıyorsanız, kolesterol değerlerinizi 2 yılda bir ölçtürmeniz gerek. Çünkü, kolesterol tıpkı yüksek tansiyon gibi genellikle belirti vermeden sinsi sinsi ilerliyor. Bazı kişilerin ise ciltlerinde ve göz bebeklerinde hafif sarı bir renk değişimi görülüyor. Kolesterol testi ana damarların sağlığı hakkında bilgi edinilmesini ve dünyadaki ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan kalp krizinin ilk sinyallerinin alınmasını sağlıyor. Kolesterol 200 mg. değerinin altında ise normal kabul ediliyor. Bu değer 200 - 239 arasında sınırda, 240 mg. üstü ise yüksek kolesterol sınıfına giriyor. İdeal olan HDL’nin (iyi kolesterol) 35 mg /dl’nin üzerinde ve kötü huylu kolesterol LDL’nin 150 mg/dl’nin altında olması.

Son çare: İlaç tedavisi
Eğer, sağlıklı yaşam alışkanlığının benimsenmesine rağmen kolesterol hedeflenen düzeye inmemişse, ilaç tedavisi gündeme geliyor. Ancak ilaç tedavisi genellikle çok fazla tavsiye edilmiyor. Prof. Dr. İlgün bunun sebebini ise şöyle açıklıyor: “Hayat boyu sürecek tedavinin ne kadar güvenilir olduğu konusunda henüz çok sayıda araştırma yok. Bu nedenle kolesterol düzeyi yüksek olan bireylerin korunmasında öncelikle diyet tedavisinde ısrarlı olunması, ilaçların yüksek risk taşıyan hastalara uygulanması gerekiyor.”

Acıbadem Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Koptagel İlgün’

DİŞLERİ DOĞAL KORUMAYA YARDIMCI OLACAK BESİNLER

Dişlerinizi doğal yöntemlerle korumaya yardımcı olabilirsiniz. Üstelik bu besinler öyle zor bulunacak türden de değil. İşte o besinler:

1. Kereviz: Kereviz dişlerimizi iki yolla korur. Kereviz extra çiğnememizi gerektiren bir yiyecektir bu da ekstradan tükürük salgılamamıza ki bu da çürüklere neden olan bakterileri etkisiz kılmamıza yarar sağlar. Buna ilaveten lifli ya da sert yapıda ki doğal yiyecekler dişetlerine masaj yapar ve diş aralarını temizler.

2. Peynir: Peynir dişleriniz için birden çok yarar sağlar. İlk olarak ağzınızın PH dengesini ayarlamaya yardımcı olur. Aynı zamanda çürüklere karşı koruyup, yeni çürükler olmasını engellediğini belirten Diş Hekimi Mehmet Zahid Kazandı şekerli gıda alındıktan sonra yenilecek bir parça peynirin, şekerin dişleri çürütme etkisini giderme açısından son derece önemli olduğu ilave ediyor.

3. Yeşil Çay: Yeşil çayda bulunan katesin maddesi ağızdaki bakterilerin yok olmasına yardımcı olurken aynı zamanda kansere karşıda etkili oluyor Dolayısıyla ağız kanserlerine karşıda etkili bir maddedir. Bu madde aynı zamanda kötü ağız kokusuna neden olan bakterileri de ağızdan uzaklaştırmaya yardımcı olur.

4. Kivi: Vitamin C eksikliği dişetlerinizi hassaslaştırabilir, bakterilere karşı daha dirençsizleştirebilir. Bu durumda da periodontal rahatsızlığa yakalanabilirsiniz. Bu durumla karşılamamak için yeterince C vitamini almalısınız ve bunun içinde kiviyi seçebilirsiniz çünkü kivi diğer meyvelere göre daha fazla vitamin C içerir

5. Yoğurt: Kalsiyum açısından zengin olan yoğurdun dişlere olan faydaları saymakla bitmez. Kalsiyum periodontal rahatsızlığı olan kişilerdeki diş kökleri iltihaplı cep sayısını azaltır. Kalsiyum, periodontal rahatsızlık dolayısıyla oluşmuş sallantılı ve gevşek dişleri iyileştirmede yardımcı olur. Kalsiyum, diş kayıplarını önlemeye yardım eder. Eğer sizde diş sağlığınızı düşünüyorsanız, kalsiyum deposu olan yiyecekleri tercih edin.

6. Maydanoz: Ağız kokusuna neden olan yiyecekleri tükettikten sonra biraz maydanoz çiğnemek hoş bir ağız kokusuna sahip olmanıza yardımcı olacaktır. Bu sayede ise kötü ağız kokusu maydanoz sayesinde hoş bir kokuya dönüşür.

7. Çilek: Çilek dişlere ve dişetlerine iyi gelir. Aynı zamanda diş taşlarından doğal yöntemle kurtulmanın formülünü taşımaktadır. İçinde bulunan çeşitli asitler diş diplerinde biriken taşları eritir. Diş taşlarının oluşumunu engeller.

8. Kuru Yemişler: Kuru yemişler ve çekirdekler dişi kaplayarak bakterilere karşı koruyucu bir tabaka oluşturan doğal yağlar içerirler. Bu yağlar diş minesinin güçlenmesine yardımcı olarak çürümelere karşı daha dayanıklı olmasını sağlar ve çekirdekleri de kalsiyum içerir.

9. Elma: Elmanın kabukla yenilmesinin bir yandan dişlerin kuvvetlenmesini sağlarken bir yandan da içerisindeki maddelerle dişleri temizlediğini aktaran Kazandı, “Elma, havuç gibi meyveleri ısırarak yenilmesini tavsiye ederim” diye ekledi.

10. Balık: Balığın içeriğindeki fosfor, kemik ve diş dokusunun teme maddelerinden bir tanesidir. Bunlarda dişleri sertleştiren fosfor bulunmaktadır. Dolayısıyla daha sağlıklı dişler için haftada bir kez balık tüketilmelidir.

ZEYTİN-ZEYTİN YAĞI

Yaprakları ile körpe budakları dövülerek topukların üzerine konursa deler, hastalık yapan cerahat ve.uları dışarıya akıtır. İnsanı siyatik hastalığından kurtarır.
* Zeytin ağacının sakızı günlükten daha şifalıdır. Yağı, saçlara sürütürse besler, dökülmesini önler.




ZEYTİN YAĞI

* Zeytin yağı, içilirse vücûdu şişmanlatır, yüza kan getirir.
* Halis zeytin yağı sıcak su ile içilirse karın ağrısı ve kuluncu teskin eder, damarları açar, bağırsak kurtlarını düşürür. Böbrekleri islah eder. kumları döker.

ZENCEFİL

Zencefil, bal ile macun yapılarak yutulursa beyne kuvvet verir, balgamı söker.
* Kaynatılarak çay gibi içilir veya sürme alarak göze çekilirse gözün görme gücünü arttırır.
* Kaynatılır içilirse hazımsızlığı giderir, mide soğuklamasını izale eder. Şehveti tahrik eder.
* Zencefil , havlıcan, şam fıstığı, bal bunların mecmuundan yeteri kadar alınarak macun yapılır ve birer ceviz büyüklüğünde günde üç defa yutulursa bütün bel , bacak ağrılarını giderir ve romatizmanın kökünü keser. Bu terkip, romatizmanın en büyük bir ilacıdır.

10 Kasım 2009 Salı

Zeytinyağının Faydaları

-Zeytinyağı hücreleri savunur.
-Zeytinyağının sızma olanı tercih edilmelidir
-zeytinyağı pişiklerin tahrişlerin neden olduğu acı ile yanmayı giderici özellikleri olan losyondurda.
-Soğuk veya sıcak kullanılan zeytinyağı mideyi çepeçevre koruyucu bir tabakayla sararak mide asitini azaltır. Yemek öncesi veya sonrası alınan bir kaşık zeytinyağı, mide zarını örtüp alkolün işlemesini önleyeceği gibi, karışık içkilerin yol açtığı sarhoşluğuda azaltır.

-Zeytinyağı kemik gelişimine katkıda bulunur.
-Zeytinyağı safra kesesinde taş oluşma olasılığını azaltır
-Yemeklerden önce alınan bir damla zeytinyağı bağırsak hareketlerini düzenler.
-Zeyinyağı yaşlanmanın düşmanıdır
-Kötü kolesterolü azaltır,iyi kolesterolü arttırır
-Kalp dostudur
-Bebeklerin gelişimine katkıda bulunur
-Çocukları raşitizm (bir kemik hastalığı)den korur
-Güzellik kaynağıdır

Nar ve Faydaları



İçinde potasyum,demir ve c vitamini açısından çok zengin bir meyvedir.B1,b2 ile kalsiyum ve fosfor minerallerinide barındırır nar mevyesi muhteviyatında.

Narın bazı faydalarını sıralayalım

-Harareti keser,enerji verir yorgunluk hissini minimuma indirir.
-Kalbi,mideyi ve dişetlerini güçlendirir
-Çarpıntıyı giderir
-Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
-Kandaki kolesterol oranını ve tansiyonu düşürür
-damar sertliğini önler damarların genişlemesine yardımcı olur
-Cilt sağlığı içinde faydaları olduğu söylenmektedir

Keten Tohumu

Omega 3 yağ asitleri sağlığımız açısından oldukça önemlidir,bu yağ asitlerini alabileceğimiz önemli kaynaklardan biride keten tohumudur vücut için oldukça faydalalı olan bu yağ asitleri maalesef vücudumuz tarafından üretilememektedir.


Keten tohumu en önemli omega 3 kaynaklarından biridir.Peki nelere faydası gelin maddeleyelim:

- Kalp hastalıklarına karşı koruyucudur yüksek kolesterol ve tansiyonu düşürücü etkiyede sahip olduğu bilinmektedir.
- Eklem romatizmasına karşı yararlıdır.
-Mide-bağırsak sorunlarınada faydası dokunmaktadır.
-İskelet sistemini ve savunma sistemini güçlendirir.
-İç organları rahatlatıcıdır.
-Egzema ve sedef hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
-Diyetlerdede tokluk hissi verdiği için kullanılmaktadır.

Hepatit A Ahmet Maranki

Hepatit A son derece bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Halk arasında sarılık adıyla bilinir. Virüsünün vücuda girdikten sonraki 2-6 hafta kuluçka süresidir. Ülkemizde önemli bir sağlık sorunudur.

Belirtilerin hepsi aynı anda olabileceği gibi hiçbiri de görülmeden sessiz olarak hastalık ortaya çıkabilir. Hastanın yaşı arttıkça hastalık daha ağır seyreder. Küçük çocuklarda hiçbir belirti görülmeyebilir. Hepatit A genellikle 3-6 hafta sürer, ancak bazı olgularda altı aya kadar devam eden uzun süreli ya da kötüleşerek tekrarlayan semptomlar olabilir. Hastalık süresince çok uzun süre yatakta kalınması ve buna bağlı olarak işgücü kaybında artış söz konusudur. Tam düzelme 6 ay kadar sürebilir.

Ahmet Maranki


Hepatit, Hepatit a

BİTKİSEL BESLENME İLE TEMİZLENME

Amerikalı Dr. Walker beslenme ile tedavi konusundaki kitabında kalın bağırsak temizleme konusunu şöyle açıklamaktadır. “Eğer insanlar pişmiş yemek ile besleniyorsa, kalın bağırsak normal fonksiyonunu kaybediyor.” Bu sonuçlar bilimsel deneyler ile ispat edilmiştir. Bu beslenme tercihi nedeniyle günümüzde ideal ve sağlıklı kalın bağırsağa sahip insan bulmak imkânsızdır. Bu yöntemi tercih edenler ilk önce lavman, detoks vasıtası ile kalın bağırsağı düzenli bir şekilde yıkamalıdır. Daha sonra kalın bağırsağın fonksiyonunu normale döndürmek için çiğ taze sebze suyu içilir. Sebze suları temizleyici, meyve suları besleyicidir. Bunu asla unutmayalım. En uygun sebze suyu karışımı havuç, ıspanak ve kırmızı pancardır. Bu su kalın bağırsak ve ince bağırsak içindeki kasları ve sinirleri besler, güçlendirir ve yeniler.
Eğer bu malzemeler bir arada bulunamazsa her gün sadece havuç suyu veya o mevsimde bulunabilen sebzelerin suları içilebilir. Kalın bağırsağa normal peristaltik hareketini kazandırmak için öğle ve akşam yemek menüsüne yeterli miktarda sebze, meyve, kabuklu bulgur gibi lif bakımından zengin besinler eklemek gerekir. Bu gıdalar aynı zamanda kalın bağırsağın hareket fonksiyonunu yükseltmektedir. Lif yapılı besinler sindirim esnasında gelen safrayı yapılarına alarak emerler. Emilen safra kalın bağırsak duvarlarını rahatsız ederek peristaltik hareket refleksinin oluşmasını sağlar. Safra lifli besinlerden ayrılmadığı için tam boşaltım olmaktadır. Kalın bağırsağın peristaltik hareketini sağlayan en etkili meyve ve sebzeler; incir, kara erik, üzüm, bütün kuru meyveler, havuç, pancar ve taze lahanadır. Yenen meyve ve sebzeler kalın bağırsağın içinde şişer, hacim ve kütle kazanır. Bu da peristaltik hareket refleksinin oluşmasını sağlar. Kolit hastası olanların sadece lahana tüketmesi doğru değildir.
Sebze ve meyve dışında kalın bağırsak sindirimine yardımcı olan diğer gıdalar: karpuz, kavun, bal, bitkisel yağ, kara ekmek, kabuklu buğday, kara pirinç ve bütün diğer meyve ve sebze sularıdır. Her gün 300-500 gr. bu meyve ve sebzelerin suları içilmelidir.

Eğer tüketilen sebze ve meyveler şişkinlik yapıyor ve gaz oluşturuyorsa, sadece haşlama sebze tüketilir. Mevsime uygun olan meyve ve sebzelerden az miktarda alınır. Gıdalar şayet gaz oluşumuna ve şişkinliğe sebep oluyorsa, taze fasulye, bezelye, soğan, lahana ve pancar gibi gıdalar haşlama ve sıcak, az pişirilmiş olarak yenebilir, çiğ olarak yenmemelidir. Gaz oluşumunu önlemenin, reflü, ülser ve diğer mide rahatsızlıklarının çözüm yolu ise taze çiğ lahana suyuna patates suyu katarak içmektir. İlk başlangıçta vücudu alıştırmak için 150 gr. havuç ve 150 gr. lahana suyu, 150 gr. patates birlikte alınır. Bu uygulama 2-3 gün devam ettikten sonra 300 gr. lahana ve patates suyuna geçiş yapılır ve gaz oluşumu, reflü, ülser tamamen ortadan kalkana kadar devam edilir. Lahana suyunun içine tuz katılmamalıdır. Gaz oluşumuna destek olarak dışarıdan müdahale etmek için, karın üzerine papatya bitkisi ile ıslatılmış sıcak kompres, sıcak küvet, vücudu susam ve badem yağı ile yağlama uygulanabilir.

Ahmet Maranki

Ahmet Maranki Sağlıklı Beslenme Tüyoları

- Toplumların şeker tüketiminin artış hızı ile hastalıkların artışı birbiriyle doğru orantılı. Çünkü şeker sadece kalorisi ve şişmanlatıcı etkisiyle zarar vermiyor, doğrudan kimyasal yapısıyla da çok tehlikeli. İnsan vücudunun şeker almasına ihtiyacı yok.

Sağlıklı beslenmede de şekerin hiçbir yeri yok. Günde 30 gramdan fazla şeker yenirse, karaciğerde trigliserite dönüşür. Trigliserit kanyağıdır. Bu hem damar sertliğine hem de vücudumuzun yağlanmasına yol açar. Bir kutu meşrubatta 35 gram, 200 gram meyvede 30 gram şeker vardır.

- Tabiattaki gıdalar sebze ağırlıklıdır. İnsan eli bir gıda maddesine ne kadar fazla değmişse, o oranda zararlı olur. Kaliforniya Valisi okullarda meşrubat satışını yasakladı. Patates cipsinin üzerine “Öldürücüdür” yazısını koydu.

- Kolesterol anne sütünde ve yumurtada bolca var. Demek ki insanın gelişme döneminde kolesterole inanılmaz ihtiyacı var. Birde bakıyorsunuz kolesterol düşmanlığı sarmış ortalığı. İneğimiz merada otlasa, doğru beslense, doğmuş yağ asidi sütte ve hayvansal yağda sıfır olacak. Süte kalsiyum açısından ihtiyaç var. Protein bulgur ve baklagilden alınmalı.

- Yapay yem üreticileri “Biz dünyayı nasıl doyuracağız” yalanıyla, hayvanları meralardan ahırlara çektiler ve bu hayvanlar şeker hastası oldu. Çünkü pancar küspesiyle, yapay protein yemleriyle, patates ve mısırla besleniyor.

- Merada beslenen ineğin sütünde omega3 vardır. Bu ineğin sütünde en büyük antioksidan olan alfaminolimik asit ile insüline benzer büyüme hormonu da vardır. Bu gençlik aşısıdır, bütün hücrelerin kendisini yenilemesini sağlayan maddedir. Doğal süt çok pahalı değil, aradaki fark yüzde 10-15’i geçmez.

- Zeytinyağı omega9 yağıdır. Tekli doymamış yağdır ve omaga 3’ün emilimine zararı yoktur.

- Biz ve hayvanımız yeşillikten uzaklaştırıldıkça tek omega3kaynağımız doğal deniz balığı kaldı. Diyelim ki hamsiyi ayçiçeği yağında kızarttık,o hamsiden artık bize bir hayır gelmez. Ayçiçeği yağı, soya yağı gibi yağlarla beslenip,çok omega6 aldığımız için artık omega3’e enzim kalmıyor.

Ayçiçek yağı pişirme esnasında maruz kaldığı ısıdan sonra bir takım yapay yağ asitlerine dönüşür. Bunlar da kolesterolü oksitleyerek damar sertliği yapar. Omega3’ün eksikliği ise, insanlarda şeker hastalığına ve damarların sertleşmesine yol açar.

ahmet maranki

Saç Dökülmesine H Vitamini

Saç Dökülmesine H Vitamini
Toplum olarak bizim alışkanlıklarımızdan biridir, eşe dosta ilaç önermek. Bu konudaki görüşlerimi bir başka yazımda paylaşacağım sizlerle. Bugünkü yazım ise bununla ilgili bir başka konu; Besinsel destek ürünleri…
Biz antibiyotik, tansiyon düşürücü ilaç hatta antidepresan tavsiye eden bir toplumuz. Bir de vitaminleri, bitkisel ilaçları düşünün!
Onlar zararsız diye (!!!) herkes birilerinin tavsiye ettiği besinsel destek ürünlerini avuç avuç kullanıyor. Lütfen doktorunuz, diyetisyeniniz ya da bu konunun uzmanı kişilerin tavsiyeleri haricinde bu ürünleri ya da herhangi bir ilacı bilinçsizce kullanmayın.
Böyle bir girişten sonra bugün sizlere kısaca H vitaminini anlatmak istiyorum.
H vitamini, biotin olarak da bilinir. B kompleks vitaminlerinden bir tanesidir.
Biotin eksikliğine çok fazla rastlamayız. Ancak uzun süre antibiyotik kullananlarda ve fazla alkol tüketen kişilerde biotin miktarı azalabilir özellikle de sağlıklı beslenmiyorsa.
Biotin eksikliğinde klinik olarak dermatit, kas ağrıları, iştahsızlık, anemi, halsizlik görülür. Ayrıca şeker metabolizmasının dengesi için de biotin gereklidir.

Dermatit, bir grup cilt hastalıkları için kullanılan bir terimdir. Biotin eksikliğinde görülen seberoik dermatit, ölü derinin pul pul kalkması, kepek oluşması ve saçın aşırı yağlanması ile karakterize bir tablodur. Bu durumu genellikle saçların kaybı takip eder.
Biotin tırnakların sertliğini sağlayan vitaminlerden bir tanesidir. Eksikliğinde tırnakların kolay kırılması en sık şikayetlerden biri olarak çıkar karşımıza.
Bunların dışında kan şekeri yüksek olan (hiperglisemik hastalar) kişiler, biotin takviyesi ile kan şekerlerinin kontrolüne destek bulabilirler.
Peki, biotin kaynağı olan besinler en çok yumurta sarısı, süt, sakatat (karaciğer ve böbrek) ve mayadır.
Her zaman en sağlıklısı tüm vitamin ve mineralleri ilaç olarak değil doğal besinlerle alabilmektir.


internethaber

Abanoz Ağacı - Ahmet Maranki

Özellikleri : Tedavide tohumları kullanılan bitki, süs bitkisi olarak yetiştirilir. 7 metreye kadar uzayabilen ağacın yaprakları üçer üçer olup, goncaları yoktur. Bodur ve çalımsı bir ağaç olan abanoz ağacının meyveleri koyu kahve ve fasülye şeklindedir. Mayıs ve haziran aylarında çiçek açar.

Önerilen Hastalıklar : Bitkinin tohumlarının, harap olmuş sinirleri uyarıcı etkisi vardır. Bronşit, nefes darlığı, kalp hastalıkları, çarpıntı, göz ağrıları gibi rahatsızlıklarda kullanılması tavsiye edilir. şu anda bitki sadece ilaç sanayinde kullanılmaktadır.

Yan Etkileri : Zehirli olan bitki mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

ahmet maranki

Ahmet Maranki Karaciğer için Şifalı Bitkiler

Ahmet Maranki Karaciğer için Şifalı Bitkiler
Karaciğer, vücudumuzun aynasıdır. Karaciğerde olan herhangi bir değişiklik, ya cildimizde ya da herhangi bir organımızda sağlık açısından sorun yaratabiliyor. Bu durumu önlemek için, yıl içinde karaciğer ve kan temizleme kürlerini uygulamak gerekir. Dr Ahmet Marankiden, karaciğer için şifalı bitkiler ve Karaciğer temizliği için Maydonoz kürünü okumanızı tavsiye ederim.

* Enginar : Karaciğer temizleyen nadir bitkilerden bir tanesidir.
* Kereviz : Kerevizde tıpkı enginar gbi karaciğer ve kanı temzileyen bir sebze.
* Kırmızı pancar : Kırmızı pancarın suyunun sıkılıp içilmesi çok faydalıdır. Kırmızı pancarla birlikte lahana, havuç, ıspanak, tere, maydonoz gibi sebzelerinde suyunu sıkıp karıştırısanız ve bu kürü sabah akşam 1 er bardak olmak üzere 21 gün uygularsanız, vücudunuz tertemiz olacaktır. Vücut organlarınız 10 yaş gençleşecektir.

KARACİĞER İÇİN MAYDONOZ KÜRÜ : 1/2 Lt suyun içine 1 avuç maydonozu atıp 3 taşım kaynatın. İçine 1 adet limon ve bir tatlı kaşığı bal karıştırıp sabah akşam 1 er bardak için. Bu formül hem karaciğer temizler, hem böbrekleri temizler.
* Bu formülü içine bal ve limon koymadan uygularsanız Hepatit B ve Hepatit C hastalarına çok şifalıdır. 21 Günlük bir jkür halinde uygulayacağınız kür bitince 7 gün araverin yeniden kürü uygulayın.

Ahmet Maranki

Etiketler: Karaciğer, Şifalı bitkiler

Ambivalans - Ahmet Maranki Ambivalans - Ahmet Maranki

Ambivalans - Ahmet Maranki
Bir kimseye karşı aynı zamanda, nefret ve sevgi gibi birbirine zıt hislerin beslenmesidir. Çoğu kez, manik-depressif hastalarda görülür. Eni şiddetli şekline şizofreni’de rastlanmaktadır.

Ahmet Maranki

Ambivalans, Şifalı bitkiler

Alcohol dehydrogenase - ahmet maranki
Başlıca karaciğerde olan ve az bir miktar da beyin ve midede bulunan vücutta üretilen bir enzimdir. Karaciğerin alkollerden bir hidrojen atomu uzaklaştırarak onları aldehite dönüştürme yeteneğini arttırarak detoksifiye eder.

Ahmet Maranki

Ahmet Maranki - Acı Çiğdem

Özelikleri: Zambakgillerden olan boyu ile 30 santimetre kadar oluşabilen otsu ve yumrulu bir bitkidir. Sonbaharda pembe renkli,6 parçalı çiçekler yapar.Yaprak ve meyveleri ise ilkbaharda ortaya çıkar.Avrupa''da daha çok yetişir. Kullanılan kısmı yumru ve tohumlarıdır.

Önerilen Hastalıklar : Romatizma ve nikris tedavisinde kullanılır.İdrar artırıcı,terletici ve müshil özelliği vardır.

Kullanım Şekli Ve Dozu : Bir tutam acı çiğdem toğuma , 2-3 sarımsak ile havanda iyice dövülür.Elde edilen sulu kısmı bir türbende emdirilip,romatizma nedeniyle ağrıyan kısma sarılır.Bu pansuman Birkaç gün arka arkaya yapılır.

Yan Etkileri : Alkoitlerin çok yüksek zehirliyici özelliği olduğundan, bu droglar ancak hekim kontörülünde kullanabilir.

Ahmet Maranki

Acı çiğdem, Şifalı bitkiler

Ahmet Maranki Tiroit Rahatsızlıkları İçin

Ahmet Maranki Tiroit Rahatsızlıkları İçin
Hipertiroidi olan kişiler, her gün bir demet dereotu yemelidirler. Bunun yanında maydanoz ve rokada tüketin. Tiroidinizi asla aldırmayın. Kalan ömrünüzü sağlıksız ve huzursuz geçirmemek için bıçak altına yatmayın. Cevizi suyun içine perdesiyle birlikte atın. 5 gün kaldıktan sonra o suyu için. Ceviz yağını da alıp boğazınıza sürün.

ahmet maranki

Ahmet Maranki Domatesin Faydalarını Anlatıyor

Ahmet Maranki Domatesin Faydalarını Anlatıyor
Kabuk ve çekirdekleriyle bağırsakları harekete geçirir, kabızlığı giderir. Safra ve böbrek taşlarının oluşmasına engel olur. İştahsızlık çekenlere çok faydalıdır. Domates nasır üzerine bağlanrsa, nasırın sökülmesini kolaylaştırır.

Cilde tazelik ve pembelik verir. Nasırların sökülmesine yardımcı olur. Çıbanların oluşmasını engeller.

Arı sokmasında ve yanıkların tedavisinde kullanılır. Midesi zayıf olanlar, böbrek ve mesanelerinde iltihap olanlar, suyunu içmelidirler.

Her sabah içilen tabii ve çiğden sıkılmış bir su bardağı domates suyunda kansere karşı etkili bir çözüm olabilecektir. Ayrıca kalp büyümelerinin önlenmesi için yine her sabah tabii ve çiğden sıkılmış bir bardak somates suyu içilmesi önerilir.

Ahmet Maranki


Domates suyunun faydaları, Şifalı bitkiler

FUNDA YAPRAĞI VE FAYDALARI

Funda yaprağı iyi bir böbrek çalıştırıcıdır ve idrar söktürür. Piyasada satılan pek çok zayıflama çayının içinde bulunur. Yemeklerden sonra bir su bardağı kadar kaynar suda demlenerek içilirse yağların eritilmesinde yardımcı olur. İdrar yolları enfeksiyonlarında etkilidir.

Faydaları :

İshal kesicidir, idrar söktürür.
Böbrek kumlarının ve taşlarının düşürülmesinde faydalıdır.
Nikriste de yararlıdır.
Anne sütünü çoğaltır.
Lapası, ağrıları keser.
Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi, çıban ve egzama için yararlıdır.

AhmetMaranki

SİVİLCELER İÇİN LAVATA KÜRÜ

Sivilceleri gidermek için karaciğer sağlıklı çalışmasını sağlamak gerekir.Bunun için maydanoz-limon kürünü uygulayabilirsiniz.

Sivilcelerden kurtulmak için domates, portakal, greyfurt, turşu, salça, sarımsak, acılı baharatlı şeyler tüketilmemeli.

Sivilceler için lavanta kürü:

Malzemeler:

1.5 yemek kaşığı aslanpençesi
1.5 yemek kaşığı lavanta

Hazırlanışı: Bir tencerede kaynattığınız yarım litre kaynar suyun içine aslanpençesi ve lavantayı koyarak kısık ateşte 5 dakika demleyin.

Başınıza bir havlu koyarak yüzünüze tenceredeki suyun buharı ile buhar banyosu yapın

Ahmet Maranki

Lavanta kürü, Sivilce tedavisi, Şifalı bitkiler

Karnabaharın Faydalarını

Karnabaharın Faydalarını Anlatıyor - Ahmet Maranki
Özellikleri : Kış aylarında yetişen karnabahar A, B1, B2, C, K, E vitaminlerini, potasyum, kalsiyum, cinsiyet hormonu ve sodyum ihtiva eder. Bu maddeler nedeniyle besleyici ve güç verici özelliği ön plana çıkar.

Önerilen Hastalıklar : Kalp rahatsızlılarına giderir, sinirleri ve beyni iyi çalıştırır, bağırsakların çalışmasını düzenler.

Kullanma Şekli: Karnabahar, az suda haşlanıp salata şeklinde yenilirse daha faydalı olur. Çok kaynatma besin değerini azaltır. Faydalı maddelerin çoğu suya geçtiği için sebzelerin haşlama suyu atılmamalı, çorba şeklinde içilmelidir.

Bilhassa idrar yolu enfeksiyonlarında ve antibakteriyel olarak helikobakter türevlerinin yok edilmesinde kür halinde kullanılarak mide ülserinin oluşumu engellenmektedir.

Karnabaharın faydaları, Şifalı bitkiler

Ahmet Maranki



BROKOLİNİN FAYDALARI


İçeriğinde tiroit bezini baskı altında tutarak , aşırı miktarda tiroit hormonu üretmesine engel olan izotiyosiyanat maddedi barındırır.
İçinde ki çok çeşitli etkin maddeler sebebiyle oldukça faydalı bir besindir.

Önerilen Hastalıklar : Sık idrara çıkma, idrar kesesini boşaltamama gibi rahatsızlıklar yanında prostat büyümelerinde vasodilatif özelliği sebebiyle idrar yollarını genişleterek açtığı ve prostatın çalışmasını sağladıüı yağolan çalışmalarda tespit edilmiştir.

Kullanım Şekli : Kadınların menopoz dönemlerinde yardımcı pşduğu gibi meme kanserlerinde de etkili bir kullanıma sahiptir.


Ahmet Maranki

Kerevizin Faydaları - Ahmet Maranki

Özellikleri : Tohumları ile çoğaltılan kerevizde A, B, C vitaminleri vardır.

Önerilen Hastalıklar : Kereviz, baş ve yaprak olarak ne kadar çiğ yenirse o kadar faydası fazla olur. Mideyi kuvvetlendiren kereviz, iştah açar, kanı pislikten temizler. Karaciğere faydasıyla bilinir,şişkinliği giderir. Safra ifrazatını normale sokar. Böbrekleri çalıştırır, vücutta birikmiş fazla suyu idrar yoluyla dışarı atar. Ses kısıklığına iyi gelir.

Kullanma Şekli : Kereviz haşlanmış sebze olarak, salatası veya çorbası yapılarak, yaygın şekilde tketilen bir gıda maddesidir.

Kereviz tohumları tatlandırıcı baharat olarak kullanılır. Baharatlık amaca dönük kereviz tohumu yemeklik tuz ile karıştırılarak "kereviz tuzu" adı altında piyasaya sürülür ve yemeklerde ve kokteyllerde olağan tuza alternatif bir ürün oluşturur.

Böbrek taşı için pırasa, maydanoz ve kerevizin sıkılmış suları veya 5dk. haşlanmış suları düzenli olarak hergün aç karna sabahları 1 su bardağı 3 ay boyunca, 3 haftalık kürler halinde birer hafta ara verilerek içilmelidir.

Ahmet Maranki

Kerevizin faydaları, Şifalı bitkiler




Ahmet Maranki Böbrek Dostu Bakla




Bakla protein bakımından en zengin sebzelerden biridir.

Özellikleri : Baklanın içeriğinde bol miktarda, protein, karbonhidrat, demir, kalsiyum, potasyum ve C vitamini bulunur. Kabuğu ile yenildiği taktirde, daha besleyicidir. Çiçekleri ilkbaharda toplanıp, gölgede kurutulur.

Önerilen Hastalıklar : Mesane ve böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur. İdrar yollarını temizle, böbrek ağrılarını dindirir, böbrek iltihaplarını giderir.

Yan Etkileri : Birinci derecede soğuk olan bakla, vücutta gaz oluşumuna neden olduğu için karın şişliği yapabilir.


Ahmet Maranki

Bakla, Şifalı bitkiler

Kayısı çekirdeği yağı ve faydaları

Kayısı çekirdeği yağı ve faydaları
Kayısı çekirdeği yağı cildi gençleştiriyor.

Kayısı çekirdeği yağı tüm ciltlere uygun doğal bir üründür. Kayısı çekirdeği yağı özellikle ileriki yaşlarda ortaya çıkan kırışıklıkları azaltıyor.

Kayısı çekirdeği yağı yoğun miktarda A vitamini içerdiğinden cildi nemlendirip, doğal bir canlılık ve parlaklık vererek, akneleri temizliyor.

Kayısı yağı aynı zamanda kalsiyum, magnezyum, karotin ve betakaroten maddelerini içeriyor. Kayısı yağı yaşlanmayla ortaya çıkan kırışıklıkları azaltıyor. Cildin doğal güzelliği için haftada bir gün, kuru ciltlerde ise günde bir defa deriye kayısı yağı sürülmesini tavsiye ediyoruz.

Ahmet Maranki
Kayısı çekirdeği yağı ve faydaları




Fasulyenin Faydaları Ahmet Maranki Anlatıyor



Fasulye hem besleyici bir sebzedir hemde şifa değeri çok yüksektir.
Özellikleri : Vücudun çalışmasını, gelişmesini ve kuvvetlenmesini sağlar. Yaprakları da çay gibi kullanılabilir. Bedenin ve zihnin yorgunluklarını en aza indirebilir. Taze fasulye de A, B1 vitamini ve potasyum bulunmaktadır.

Önerilen Hastalıklar : Pankreas bezesinin gereği gibi çalışmasını sağlar. İnsülin ifrazatını artırır. Böylece şeker hastalığını önler. Kandaki şeker miktarını düşürür.

Taze fasulyede bulunan bazı maddeler, kalbi, karaciğeri ve böbrekleri kuvvetlendirir. Zehirlenmelerden sonra yenilecek olursa zehrin etkisini azaltır.

Ahmet Maranki

Brokoli Kürü - Ahmet Maranki'den

Brokoli Kürü - Ahmet Maranki'den
Tabii üretilmiş 2 avuç taze yeşil brokoliyi 1 lt suda birkaç dakika haşlayarak bu suyu sabah öğlen akşam aç karna içiniz. Bu kürün uygulama süresi 3 haftadır. 1 hafta ara verdikten sonra kürü tekrar uygulamaya başlayınız.

Haşlanmış brokoliyi ise yemeklerde zeytinyağı, limon ve sarımsak ile tüketebilisiniz. Bu kürün biline ciddi bir yan etkisi bulunmamaktadır.

Ahmet maranki şifalı bitkiler.

Enginarın Yararları (şifalı bitkiler):

Enginar Tableti
Enginarın Yararları (şifalı bitkiler):

Zehirli ve yorgunluk veren maddeleri idrarla dışarı atar. Beyin yorgunluğunu çabucak geçirir.
Bedeni ve ruhi yorgunluk, sinir zafiyeti, sürmenaj olanları süratle iyiliğe kavuşturur.
Kalp adalelerini kuvvetlendirir, kalbin kuvvetli ve sıhhatli olmasını sağlar.
Enginar karaciğerin en iyi dostudur.
Siroz ve sarılıkta faydalıdır.
Böbrekleri çalıştırarak kum ve taş döker.
Şeker hastalarına çok fayda verir.
Enginar mide ve bilhassa bağırsakları dezenfekte ederek ishalleri durdurur.

Ahmet Maranki

Çocukların Boğaz Tedavisi - Ahmet Maranki

Çocukların Boğaz Tedavisi - Ahmet Maranki
Çocuklarımızın sık sık boğazları şişer veya kızarır. Böyle durumlarda ilaca başvurmadan pratik ve doğal yöntemle tedavisini evde yapabilirsiniz :

Bir bardak kaynamış soğutulmuş suyun içine bir tatlı kaşığı karbonat atıp, 6-7 damla tentürtüyot damlatıyorsunuz.Böylece doğal bir gargara elde etmiş oluyoruz.

Bildiğimiz kulak kürdanına bir damla tentürtüyot damlatarak öncelikle çocuğun iltihaplı boğaz bölgesini temizliyoruz.

Sonra doğal gargaramızla gargara yaptırıyoruz.15 dakika içinde ateşinin düştüğünü göreceksiniz.

Çocukların Boğaz Tedavisi - Ahmet Maranki
Ahmet Maranki 7 - TV

BİTKİLERHANGİ HASTALIKLARA ÇARE

BUĞDAY:
Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.

C
CEVİZ :
Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Bitki bilimcilere göre bol miktarda A, B1, B2, C, E ve K vitaminleri ile Chinon Juglon adlı aktif madde içeren cevizin hem içi, hem ağacının kabukları hem de yaprakları pek çok sağlık sorununa iyi geliyor.
Her sabah kahvaltıda bir miktar ceviz içi yenmesinin zekayı geliştirdiğini belirten uzmanlar, yeşil ceviz meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde erkeklerde cinsel gücü artırdığını belirtti.
Vücudu besleyip güçlendiren cevizin yararlarından bazıları şöyle sıralanıyor:
• Nasırlar üzerine konulan ceviz yağı zamanla bunların yok olmasını sağlar.
• Taze dalların kabukları ve meyvelerinin kabukları ile karıştırılıp kaynatılarak elde edilen sıvı mideyi kuvvetlendirir.
• Ceviz yapraklarından yapılan çay iştah açar, mideyi kuvvetlendirir, boğaz hastalıklarına iyi gelir.
• Bir miktar ceviz yaprağı banyo suyuna karıştırılırsa cilt hastalıklarına iyi gelir.
• Ceviz yaprakları pişirilerek çıbanların üzerine sarılırsa iyileşmesini sağlar.
• Ceviz yağı yüz lekelerinin üzerine sürülüp masaj yapılırsa lekeler yok olur.


ÇAMFISTIĞI:
Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.

ÇEMEN:
Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir.

ÇİLEK:
Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor. Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar. Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar. Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şaartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.

http://www.genetikbilimi.com/genbilim/herderdedeva.htm#GlossZ
Gönderen Şifalı Bitkiler-Alternatif ... zaman: Pazartesi, Kasım

BİTKİLER VE HANGİ HASTALIKLARA ÇARLERİ

ÇÖREKOTU YAĞI
Nigellae sativae
Haricen saç dökülmesi ve kepeğe karşı kullanılır.

DEFNE YAĞI
Lauri expressum
Romatizma ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücüdür. Ayrıca, saç dökülmesini de önler.

HİNT YAĞI
Oleum Ricini
İnce barsak üzerinde etkili olan ve tahriş yapmayan bir müshildir

KAKAO YAĞI
Oleum cacao
Basur memelerini, kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için haricen kullanılır.

KARANFİL YAĞI
Oleum Caryophylli
Dişhekimliğinde antiseptik ve ağrı kesici olarak, dahilen ise gaz söktürücü olarak kullanılır.

KEKİK YAĞI
Oleum Thymi
Dahilen safra artırıcı, kurt düşürücü ve ağrı dindirici, haricen ise antiseptik olarak kullanılır.

KETEN YAĞI
Oleum Lini
Bezir yağı olarak bilinir. Yara ve yanık tedavisinde kullanılır.

KARABAŞ YAĞI
Lavandulae Romanae
Haricen ve dahilen antiseptik olarak kullanılır.

LİMON YAĞI
Oleum Limonis
Uyarıcı ve koku verici olarak kullanılmaktadır.

MERSİN YAĞI
Oleum Myrti
Dahilen bronşit, verem ve belsoğukluğu gibi hastalıkların tedavisinde ve şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır.

NANE YAĞI
Menthae Piperitae
Hafif antiseptik, ferahlatıcı, koku verici ve mide bulantılarını giderici olarak kullanılır.

OKALİPTÜS YAĞI
Oleum Eucalypti
Antiseptik olarak haricen kullanılır.

SIĞLA YAĞI
Styrax Liquidus
Haricen antiseptik, yara iyi edici ve anti paraziter olarak kullanılır.

SUSAM YAĞI
Oleum Sesami
Dahilen müshil olarak etkilidir. Şe-
ker hastalığına karşı da kullanılır.

TARÇIN YAĞI
Oleum Cinnamomi
İştah açıcı ve midevi olarak dahilen kullanılır.




http://www.genetikbilimi.com/genbilim/bitkilerhangihastaligacare.htm
Gönderen Şifalı Bitkiler-Alternatif ... zaman: Pazartesi, Kasım

9 Kasım 2009 Pazartesi

Herderde Deva Bitkiler

Bitkiler yüzyıllardır tedavi amaçlı
kullanılmakta idi. Son yıllarda özellikle
yurtdışında büyük ilgi gören bitkilerler tedavi (fitoterapi) yöntemi yurdumuzda da önem kazanmıştır. Ancak her derde deva olarak görülen bitkilerin bilinçli, yerinde ve doğru olarak kullanılması gerekmektedir.

A
ADAÇAYI:
Mide ve bağırsak gazlarını giderir. Mide bulantısını keser. Hazım sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Göğsü yumuşatır. Astım hastaları için yararlıdır.

AHUDUDU:
Kanı temizler, vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vücuda dinçlik verir.

ANASON:
Hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı arttırır. Öte yandan kusmayı ve ishali keser.

ASMA:
Yaprakları ile yapılan ilaçlar kanamayı durdurur. Vücuda kuvvet verir. Sarılığı keser. İshali durdurur.

AVOKADO:
Çok kalorili olmasına rağmen içerdiği Glutathion süper bir hücre koruyucusudur, çünkü en iyi antioksidanttır. Antioksidantlar hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatırlar ve kanseri önlerler. Tüm meyveler arasında protein bakımından en zengin olanıdır. Bol miktarda E vitamini de içerir. Bu vitamin kalp ve deriyi koruyarak dolaşımı düzene sokar. Ayrıca potasyum ve B6 vitamini de içerir. Kadınlar açısından çok gereklidir.

AYRIKOTU:
İdrar söktürür. Böbrek ve mesane taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Buralardaki iltihapları da giderir.

AYVA:
İshal ve dizanteriyi keser. Mide ve bağırsakları kuvvetlendirir. İnce bağırsak iltihabını giderir. Kanı temizler. Çarpıntıyı dindirir.

B
BADEM:
Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Böbrek, mesane ve tenasül yollarındaki iltihapları giderir. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir.

BAKLA:
İdrar yollarını temizler. Böbrek ağrılarını dindirir. Böbrek iltihaplarını giderir. Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.

BAMYA
Halsizliğe karşı bire bir. 100 gram bamya günlük magnezyum (hücrelerin enerji depolamasına yarayan madde) ihtiyacımızın üçte birini ve yüzde 10'dan daha fazla miktarda ise günlük demir (akyuvarların vücut içinde oksijen taşımasını sağlıyor) ihtiyacımızı karşılıyor.

BEZELYE:
Taze ve donmuş olarak kullanılabilen bezelye B1, C vitaminleri, protein, lif ve folik asit içerir. Sinir sisteminde sorunları olanlara tavsiye edilir.

BROKOLİ:
Kansere karşı bizi koruyan ve ömrümüzü uzatan müthiş bir sebze. Çok miktarda kalsiyum içerdiği için kemik erimesine birebir. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli, vitamin deposudur. Brokoli tutkunlarında ender olarak bağırsak ve akciğer kanseri görülür, kalp dolaşım hastalıklarına da pek fazla rastlanmaz. Kadınlarda göğüs kanserini önler.Göğüs kanserine ve spinabifida hastalığına karşı etkili. Brokoli bol miktarda, göğüs kanseri riskini azaltan 'indole' adlı bir madde içeriyor. İndole, göğüs kanserine neden olan östrojen bozukluklarını engelliyor. Ayrıca brokolinin diğer bir özelliği de, spinabifida hastalığını (doğuştan belkemiğinde son omurun kapanmamış olması) önlemesi.

BUĞDAY:
Lifli gıdalar sağlıklı bir beslenmenin temelidir. Buğdayın dış kabuklarından elde edilen kepek de, genellikle mısır gevreği türü yiyeceklerle tüketilir. Kepekli buğday unundan yapılan kurabiye vb. bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar ve kabızlığı önler. Buğday tanesinin özü olağanüstü besleyicidir. Vücudun özümsediği kalsiyum, demir ve çinko burada depolanır. Besin değeri, potansiyel olarak yulaf ve mısırdan daha yüksek olan buğday, bağırsak ve rektum kanserini önleyici faktörler içerir. Ama, yulaf ve mısıra kıyasla sindirimi biraz daha zordur.

C
CEVİZ :
Yaprakları ve kabuklarıyla hazırlanan ilaçlar kanı temizler, kansızlığı giderir. İshal ve dizanteriyi keser. Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. Saç ve elleri boyamakta da kullanılır. Bitki bilimcilere göre bol miktarda A, B1, B2, C, E ve K vitaminleri ile Chinon Juglon adlı aktif madde içeren cevizin hem içi, hem ağacının kabukları hem de yaprakları pek çok sağlık sorununa iyi geliyor.
Her sabah kahvaltıda bir miktar ceviz içi yenmesinin zekayı geliştirdiğini belirten uzmanlar, yeşil ceviz meyvelerinin kabukları kaynatılarak içildiğinde erkeklerde cinsel gücü artırdığını belirtti.
Vücudu besleyip güçlendiren cevizin yararlarından bazıları şöyle sıralanıyor:
• Nasırlar üzerine konulan ceviz yağı zamanla bunların yok olmasını sağlar.
• Taze dalların kabukları ve meyvelerinin kabukları ile karıştırılıp kaynatılarak elde edilen sıvı mideyi kuvvetlendirir.
• Ceviz yapraklarından yapılan çay iştah açar, mideyi kuvvetlendirir, boğaz hastalıklarına iyi gelir.
• Bir miktar ceviz yaprağı banyo suyuna karıştırılırsa cilt hastalıklarına iyi gelir.
• Ceviz yaprakları pişirilerek çıbanların üzerine sarılırsa iyileşmesini sağlar.
• Ceviz yağı yüz lekelerinin üzerine sürülüp masaj yapılırsa lekeler yok olur.


ÇAMFISTIĞI:
Bronşit, verem, akciğer hastalıklarının çabuk iyileşmesine yardımcı olur. Ruhi çöküntüyü giderir. Kalp hastalıklarında da faydalıdır.

ÇEMEN:
Balgam söktürür. Vücuda rahatlık verir.

ÇİLEK:
Körpe ve bol sulu çilekler sistemi temizliyor. Cilt sorunları olanlar için de iyi bir meyvedir. Böbrek, idrar yolları ve bağırsak sorunları için de birebirdir. Ayrıca diş etlerini güçlendiriyor, dişlerdeki tartarı önlüyor, ağız kokularını ve boğaz ağrılarını gideriyor. Çilekte yüksek oranda C vitamini bulunduğu gibi, yüksek tansiyon ve kolesterolü düşüren maddeler içeriyor. Çilek C vitamini ihtiyacını karşılar. Ayrıca bol miktarda potasyum içerir ve lifli besinler arasında önemli bir yer tutar. Diyabetli hastalar, çileğe şeker ilave etmemek şaartıyla bu meyveyi bol bol yiyebilirler.

ÇÖREKOTU:
İştah açar. Vücuda kuvvet ve dinçlik verir. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını söker. Koklanacak olursa baş ağrısını keser.

D

DEFNE:
Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirir.

DENİZ KADAYIFI:
Solunum ve hazım sistemi nezlelerini giderir. Vücudu besleyici olarak da kullanılır.

DENİZ YOSUNU
Metabolizmanın işleyişini hızlandırıyor. Troid hormonundaki dengesizlikleri engellen maddelir içeren su yosunu, metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca, B vitamini, kalsiyum ve çinko içeren yosun; deriye, tırnaklara ve saça karşı etkili.

DEVEDİKENİ:
Ateş düşürür. Terletir ve vücuda rahatlık verir.

DOMATES:
Kanserden koruyucu ve yaşlanmayı zihinsel ve bedensel olarak yavaşlatıcı bir sebze. C ve E vitaminleri içerir. Domates zengin bir potasyum kaynağıdır ve çok az miktarda tuz bulunur. Yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı olur ve vücudun su tutmasını engeller. Kalp hastalıklarına ve prostat kanserine karşı etkili. 'Beta karotin'e yakın olan likopen içeriyor. Likopen vücudu kalp hastalıklarına karşı koruyan maddeler arasında yer alıyor. Araştırmalar domatesin prostat kanseri riskini azalttığını gösterdi. Haftada en az iki kez domates yiyen erkeklerin, diğerlerine oranla prostat kanserine yakalanma riskleri az

DUT:
Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür.

E
EBEGÜMECİ:
Göğsü yumuşatır. Öksürük keser. Mide bulantısı ve kusmaları önler. Ateşi düşürüp vücuda rahatlık verir. Boğaz ve bademcik iltihaplarını giderir. Dişeti hastalıklarını tedavi eder.

ELMA:
Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.

ENGİNAR:
Kandaki üre ve kolesterolü düşürür. İdrar söktürür. Kandaki şeker miktarını ayarlar. Damar sertliği ve kalp hastalıklarını önler. Böbrekteki kumların dökülmesine yardımcı olur.
Prostat, meme ve rahim ağzı kanserine karşı iyi gelir.
Enginarın içinde bulunan Silymarin maddesinin, hücrelerin hasar görmesini engellediğine işaret eden araştırmacılar, ayrıca Silymarin maddesinin, prostat, meme ve rahim ağzı kanserini önleme konusunda da etkili olduğunu belirtti. Enginarın içinde, fiber, magnezyum, folate ve C vitamini bulunduğu, bu sebzeyi bol miktarda tüketenlerin, bulundukları yaşın daha altında gösterdikler

F
FESLEĞEN:
Öksürüğü keser. Baş dönmesini durdurur. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Fesleğen kokusu, sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratları kaçırır.

FINDIK:
Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Vücuda kuvvet verir. Nekahat devresinin çabuk geçmesini sağlar.

G
GELİNCİK:
Nefes darlığı, astım ve bronşitte rahatlık verir. Kan tükürme ve kusmayı önler. Yanıkları iyileştirir.

GREYFURT:
C vitamini bakımından çok zengindir. Yarım greyfurt günlük C vitamini ihtiyacının yüzde altmışını sağlar. Kolesterol oranını düşüren pektin maddesi bulunur. Kansere karşı koruyucu özellik taşır. İştah açar.

H
HATMİ:
Ağız, boğaz ve dişeti iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak iltihaplarını giderir.

HAVUÇ:
Haftada beş kere yendiği takdirde Harvard'ın araştırmalarına göre kadınlarda kalp enfarktüsünü, felç tehlikesini yüzde 68 oranında azaltıyor. Günde iki havucun erkeklerde kandaki kolesterolü yüzde 10 oranında azalttığı görülmüştür. Her gün yenen bir havuç da akciğer kanseri tehlikesini yarıya indiriyor. Havuçtaki Beta-Karotin de gözleri yaşlılığın getirdiği görme zayıflığından koruyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor. Mide ve bağırsak kanamalarını önler, kansızlığı giderir, anne sütünü arttırır, yüz ve boyun kırışıklıklarını giderir, idrar ve bağırsak gazlarını söktürür, ülserdeki şikayetleri giderir.
Kansere karşı etkili olduğu gibi cildin kurumasını da engelliyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Beta karotin (kansere neden olan serbest radikallari durduruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor) içeren havucun en büyük özelliklerinden biri içerdiği bu maddenin cildin kurumasını engelleyen A vitaminine dönüşebilmesi. .

HURMA
Kalbimizin yeni dostu bulundu: "Hurma"
Bugüne dek kalp ve damar hastalıklarından korunmada elmanın sihirli gücü biliniyordu. İsrailli bilimadamları kalbin gerçek dostunun hurma olduğunu kanıtladı.
İsrailli bilim adamları, hurmanın, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için önerilen elmadan daha etkili olduğunu açıkladılar.
İsrail'de yapılan bir araştırmada, elma ve hurmanın yararları karşılaştırıldı. Hurmanın lif, mineral ve fenol açısından zengin olduğunu söyleyen bilim adamları, elmada daha fazla bakır ve çinko bulunduğunu, buna karşılık hurmada sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir miktarlarının elmadan iki kat fazla olduğunu belirttiler. Bilim adamları, düzenli yenilmesi halinde kalp ve damar hastalıkları riskini azaltan bu meyvelerin içindeki yararlı maddelerin daha çok kabuklarında bulunduğunu kaydettiler.

I
ISIRGAN:
Dıştan tatbik edildiği zaman iç organlarda biriken kanı çeker. Burun kanamalarını keser. Balgam söktürür.

ISPANAK:
Kalp hastalıklarına, felce, yüksek tansiyona, yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarına, kansere, hatta psişik rahatsızlıklara karşı da etkili bir sebze. Göz hastalıklarına ve derideki lekelenmelere karşı etkili. Ispanak içerdiği iki kimyasal madde sayesinde görme bozukluklarına karşı etkili. Haftada 6 kez ıspanak yiyenlerin yüzde 86 oranında yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan derideki lekelenmeler gibi bir sorunlarının olmayacağını gösteriyor. Ayrıca yaşla birlikte ortaya çıkan göz hastalıklarına karşı da etkili. Bir porsiyon ıspanak, günlük demir ihtiyacımızın onda birini karşılıyor.

İNCİR:
Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir.

K
KARANFİL:
Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İştah açar.

KEKİK:
Bedeni kuvvetlendirir. Hazmı kolaylaştırır. Kalp çarpıntısını keser. Bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder. Kandaki şeker miktarını azaltır.

KIRMIZI BİBER
Bulaşıcı hastalıklara karşı etkili. Vücudun özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı olan direncini artırıyor. Portakaldan daha fazla miktarda C vitamini içeren bu sebze, aynı zamanda içerdiği beta karotin ile bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor.
100 gram kuru kırmızı biberin 318 kalori enerji verdiğini, 148 miligram kalsiyum, 76 miligram C vitamini (taze biberde 340 miligram), 8,1 gram su, 2 bin 14 miligram potasyum, 41 bin 610 IU A vitamini, 12 gram protein, 293 miligram fosfor, 15 miligram B3 vitamini, 17,3 gram yağ, 152 miligram magnezyum, 2 miligram B2 vitamini, 56,6 gram karbonhidrat, 30 miligram sodyum, 1 miligram B1 vitamini, 24,9 gram lif, 8 miligram demir yanında acılık ve renk maddesi gibi organik bileşikler içerdiğini vurguladı.

Beslenmede çok büyük öneme sahip kırmızı biberin, bir o kadar da insan sağlığında aranılan bir materyal olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Tuncer, şöyle devam etti: ''Kırmızı biber mide suyu ve tükürük oluşumunu artırır, sindirimi kolaylaştırır, romatizma, mafsal ve diş ağrılarını azaltır, krampları giderir, kolera ve gut hastalıkları başta olmak üzere bir çok hastalığa iyi gelir. Kanser riskini azaltır ve kanser tedavisinde kullanılır. Terlemeyi artırır, serinlik verir (sıcak iklimlerde kullanılmasının nedenlerinden birisi budur), öksürük ve boğaz ağrılarını gidermede (gargara olarak) kullanılır, sinir hastalıkları için doğal yatıştırıcıdır, vücuttaki aşırı yağ ve kolesterol birikiminin önlenmesini sağlar.
Antibakteriyel etkisi ile hastalıkların önlenmesinde de etkili olan kırmızı biber ülkemizde ağırlıklı olarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere Güney ve Güneydoğu illerinde fazlaca tüketilir. Bu bölgenin kırmızı biberleri acı tiplerdir. Kırmızı biber kuzeyde ise en çok Bursa ve Bilecik'te üretilmektedir. Bu biberler ise genellikle tatlıdır.''

KINAKINA:
Ateş düşürür. Sıtmayı tedavi eder. Tifoda faydalıdır. İştah açar. Cilt kaşıntılarında faydalıdır.

KİRAZ
Aspirin yerine kiraz

Kiraz yemek ağrıların dindirilmesinde aspirinden çok daha etkili oluyor. Michigan eyaletinde yaşayanlar, bu yörede çok yetiştiğinden, bol bol kiraz yiyorlar. Kimileri bu meyvenin gut ve mafsal iltihabından kaynaklanan ağrılara birebir olduğunu ileri sürüyor.

Michigan Eyalet Üniversitesi'nden Muraleedharan Nair kirazda bulunan ve ''antosiyanin'' olarak bilinen kırmızı renkteki kimyasalların bu etkiyi yaratabileceğine dikkat çekiyor.

Nair ve ekibi genelde uygulanana deneylerden yararlanarak söz konusu belişimlerin aspirin ve ibuprofen gibi ağrı kesicilerde bulunan enzimleri içerip içermediğini araştırdı. Ardından kimyasalların serbest radikallerin zararlı etkilerini yok edici özelliklerini inceleyerek bunları vitaminlerle karşılaştırdı. Sonuçta, 20 kirazda 12-25 miligram arasında antosiyanin bulunduğu ve bu maddenin ağrı kesici etkisinin aspirinden on kat daha fazla olduğu görüldü. Kirazda bulunan antosiyanin maddesinin E ve Ca vitaminlerine benzer antioksidan etkiler yarattığına da tanık olundu. Nair'e göre, günde 20 kiraz yemek bir aspirin almakla özdeş etki yaratıyor. Nair kirazdaki antosiyaninin tablete dönüştürülmesine çalışıyor.

KİVİ:
Bir kivide, bir portakalda olan C vitamininin iki katı vardır. Potasyum bakımından da zengindirler. Sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler.

KUŞBURNU:
Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur. Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.

KUŞKONMAZ
Hazımsızlığa karşı etkili. Antitoksit maddeler içeren bu sebze böbreği toksinlerden arıtıyor ve besinlerin hazmedilmesini kolaylaştırıyor.

L
LAHANA:
Kansere karşı etkili olduğu bilinen sebzelerin başında gelir. Bol miktarda B, C ve E vitamini, potasyum içerir. Özellikle meme ve rahim kanserine karşı etkilidir. Vücutta biriken zehirli maddelerin atılmasını sağlar. Kandaki şeker miktarını düşürür. Sarılık ve safra kesesi hastalıkları için iyidir. Astıma faydalıdır. Bağırsak kanserine karşı etkili. Lahana kanser hücrelerinin üremesini engelleyen kimyasal bir madde (isotiocyanates) içeriyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, haftada bir gün lahana yiyenlerin bağırsak kanseri olma riskleri üçte iki oranında azalıyor.

M
MAYDANOZ:
Salata ve yemeklerin süsü maydanozun nerdeyse deva olmadığı dert yok gibi.. A ve C vitamini ile demir, kükürt, fosfos ve mangan elementleri deposu olan maydanoz sindirimi kolaylaştırıyor, böbrek taşlarını düşürüyor, görme gücünü ve anne sütünü artırıyor.
Bir demir deposudur. Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum ve A vitamini vardır. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar. Böbrekleri çalıştırarak idrar getirir ve taşları düşürüyor , kan şekerini normal seviyede tutar ve kansere karşı da koruyucudur. Yatmadan evvel yenildiğinde sabahları tatlı bir nefesle uyanmamızı sağlar. Anne sütünü artırır. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Görme gücünü artıyor, kaynatılıp içiildiğinde ve cilde bu suyla pansuman yapıldığında sivilcelere iyi geliyor. Kaynatılan maydanozun suyu gözlere pansuman yapıldığında gözdeki iltihaplanmaları önlüyor ve yanmayı geçiriyor. Kaynatılıp sirke ile saçlar yıkandığında saçların uzaması ve kuvvetlenmesini sağlıyor..

MANTAR
Bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Özellikle Çinliler'in ilaç niyetine yedikleri bu sebze, bünyeyi hastalıklara karşı koruyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.

MARUL
Kemik erimesine karşı etkili. Sütten bile daha fazla kalsiyum içeren bu sebze, kemikleri güçlendirmesi açısından bir numara. 100 gramında, küçük bir bardak sütün içinde bulunan kalsiyumdan daha fazlasına sahip. Bu miktar günlük kalsiyum ihtiyacının dörtte birine tekabül ediyor.

MELEKOTU:
Kan dolaşımını düzenler. Terletir. Kurutulmuş melekotu dövülüp başa sürülecek olursa bitleri öldürür. Astım nöbetlerine faydalıdır.

MEYANKÖKÜ:
Grip, nezle, anjin ve nefes darlığına faydalıdır. Öksürük ve balgam söktürür. Yüksek tansiyonu düşürür.

MISIR:
Yüzde 18.3 gibi yüksek oranda lif içeriyor. Mısırın içeriğindeki yüksek karbonhidrat, enerji seviyenizi yükseltir. İçinde protein, kalsiyum, demir, fosfor, A ve B2 vitaminleri bulunur.

MUZ:
Folik asit, potasyum ve B6 vitamini bakımından son derece zengin bir meyvedir. Potasyum krampları önler.

N
NAR: Vücudu kuvvetlendirir. İshali keser. Burun poliplerine faydalıdır. Şerit düşürür. Kalbi kuvvetlendirir. Mide, bağırsak hastalığı olanlar, küçük çocuklar ve hamileler fazla kullanmamalıdır.

NOHUT:
Vücudu kuvvetlendirir. Anne sütünü arttırır.
O
ÖKSEOTU:
Kalbin atışlarını arttırır. Damar kireçlenmelerinde faydalıdır. Sara ve akciğer kanamalarında kullanılır.
P
PATATES:
Kızarmış yemezseniz kilo aldırmaz. Sindirimi kolaylaştırır, kabızlığı önler. Yorgunluğa karşı birebirdir. Bol miktarda C vitamini ve protein içerir.Halsizliğe karşı etkili. Vücuda enerji veren madde olan karbonhidrat içeren patates, C ve E vitaminleri ve beta karotin açısından en zengini. 100 gram patateste 80 kalori, 2 gram protein, 17 mg karbonhidrat, 7 mg kalsiyum, 53 mg fosfor, 20 mg C vitamini var. Yılın hiçbir zamanı bulmakta da güçlük çekmezsiniz.
Her zaman söylenir, bir kez daha söylense sorun olmaz; patatesin besin değerinin büyük kısmı kabuğunda olduğundan soymak yerine özel bıçağı ile kazımak daha iyidir. Yine kabukları soyularak pişirilen patates C vitaminin yüzde 25’ini kaybediyor. Bu nedenle patatesi fırında kabuğuyla veya buharda ya da az suda pişirmek gerek.

PIRASA:
İdrar söktürür. Mide rahatsızlığına iyi gelir. Kabızlığı giderir. Basur memeleri için faydalıdır. Böbreklerdeki kum ve taşların düşürülmesine yardımcı olur.

PORTAKAL:
Antioksidantlar ile dolu bir meyve. Kanseri önleyici olarak bilinen bütün maddeleri içeriyor. Ayrıca bol miktarda C vitamini içeriyor. Kilo almaya engel olur. Kandaki kolestorolü düşürür.Vucüdun C vitamini, potasyum, protein, B ve E vitaminleri ile kalp hastalıkları ve antikanserojen maddeler ile kanser riskini azaltıyor, kolestorolü düşürüyor

R
S
SALATALIK:
Salatalığın kendisi ya da suyu cildimizi bir tonik kadar temizler. Salatalık kabızlığı önler, böbrek ve kalp hastalıklarında vücutta biriken suyun atılmasına yardımcıdır.
Kalp hastalıkları ve enfeksiyonlara karşı etkili. Kükürt içeriyor ve bu madde vücudun enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırdığı gibi, kolestrolü de düşürüyor.

SALEP:
Öksürük ve bronşite faydalıdır. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Zihni çalıştırma gücünü arttırır.

SOĞAN VE SARIMSAK:
Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı tehlikesini azaltırlar. Soğan, mide kanserine yakalanma riskini; sarımsak da bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Sarımsağın mayasında bulunan maddeler hücrelerin zarar görmesini önleyerek, vücudu erken yaşlanmaya karşı koruyor. Antibiyotik ve nefes darlığını gideren bileşimler içeren sarımsak bağışıklık sistemini de kuvvetlendiriyor. Kalbe ve alerjik hastalıklara karşı etkili. Soğan içerdiği kimyasal maddelerle kalbimizi güçlendiriyor ve alerjik reaksiyonları engelliyor. Newcastle'da yapılan araştırmalar, düzenli bir şekilde soğan yiyenlerin damarlarının tıkanma riskinin azaldığını gösteriyor.

SOYA:
Uzun yaşamak isteyen herkes mutlaka soya tüketmelidir. Soya, içerisinde östrojen hormonuna benzer işlev gören ve bu hormonun etkilerini sulandıran bir madde içerir ve buda kadın bünyesi için son derece yararlıdır. Çünkü, hücre yenilenmesini hızlandıran östrojen hormonunun aşırı üretimi, göğüs, rahim ve boyun kanserine yakalanma riskini çok arttırır.

T
TARÇIN:
Ruhi sıkıntıları giderir. Sürmenajda faydalıdır. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açar, hazmı kolaylaştırır.

TERE:
İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Bronşları temizler, öksürük söktürür. İdrar söktürür, böbrekleri ve idrar yollarını temizler. Kanser, anemi ve lif hastalıklarına karşı etkili. Tere kanserle savaşan sebzelerin arasında olduğu gibi aynı zamanda en fazla kalsiyum, demir ve folik asit içerenlerin başında geeliyor. Tere gibi yeşil sebzeler yiyen kadınların, life ilişkin hastalıklara yakalanma riskleri daha az.

TON BALIĞI:
Çok yağlı olmasına rağmen Omega-3 adlı önemli bir yağ asiti içerir. Bu madde, yüksek tansiyon, kalp çarpıntısı ve şiddetli migren ağrılarına iyi gelir. Ayrıca cilt kuruluğunu ve egzamayı tedavi eder. Ancak taze olarak yenmelidir. Konserve olarak satılan ton balığı yüksek D vitaminin içermekle birlikte Omega-3 yağ asitinden yoksundur.

TURP:
Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. Romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.

V
VİŞNE:
İshali keser. Ateşi düşürür. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir.
başa dön


Y
YENİBAHAR:
Damar sertliğini önler. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsak gazlarını giderir.

YOĞURT:
Vücudun çeşitli organlarında bulunan bakterilerden bağırsakta barınanları, sindirim sisteminin düzenli çalışması açısından önemlidir. Bu bakteriler, enfeksiyonların ve bulaşıcı bir hastalık geçirirken almak zorunda kaldığımız antibiyotiklerin saldırısına uğrayabilir. Bu da sindirim sistemini harap eder. Yoğurt bu sorunu çözer, azalan bakteri miktarını normal seviyesine getirir ve enfeksiyonları hem önler, hem de onlarla mücadele eder. Bağışıklık sistemini de canlandırır. Kalsiyum oranı sütten fazla olan yoğurdun, protein oranı süte eşittir.

YULAF:
Çocukların hazım güçlüklerini giderir. Bedeni ve ruhi yorgunlukları giderir. Kandaki şeker miktarını azaltır.

YERALMASI:
Şeker hastaları için faydalıdır. Besleyicidir. Vücudun direncini arttırır. Kabızlığı giderir.
Z
ZENCEFİL:
İştah açar. Kusmayı önler. Bağırsak bozukluklarını giderir.

ZEYTİN:
Zeytinyağı, safrayı artırır. Karaciğeri çalıştırır. Karaciğer ağrılarını keser. Sarılıkta faydalıdır. Yaprak ve kabukları yüksek tansiyonu düşürür. Kandaki şeker miktarını düşürür. Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.


http://www.genetikbilimi.com/genbilim/herderdedeva.htm#GlossZ